tanjevic etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
tanjevic etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

10 Haziran 2010 Perşembe

Hayret ki Ne Hayret feat. Harika Bir Haber...

Daha birkac gun once sitem etmistik Jan De Brandt'a tesekkur edilmedigi icin resmi siteye ve FBTV'ye. Sonunda bugun beklenen tesekkur gec de olsa geldi. Haberlerin giris saatlerine ve adresteki haber numaralarina bakinca Tanjevic'e tesekkur etmisken Jan De Brandt'a da edelim bari diye mi dusunmusler acaba diye aklimdan gecirmedim degil resmi siteyi az cok tanidigimdan ama oyle veya boyle yollarimizi ayirdigimiz iki hocamiza da resmi kanallardan tesekkur edilmesi gormek istedigimiz hareketlerden...
Bir de taze bir haber gecelim yeri gelmisken. Basketbol subesinde hepimizin bekledigi uzere Bogdan Tanjevic'le yollar nihayetinde ayrildi, iyisiyle kotusuyle 3 sezonu tamamladigimiz Tanjevic'le geride kalan 3 sezon da 2 Sampiyonluk, 1 Turkiye Kupasi ve 1 de Cumhurbaskanligi Kupasi kaldirdi Fenerbahce. Kagit uzerinde basarili bir tablo olmasina ragmen kendisiyle ilgili dusuncelerim takimin basina gelis surecinden baslayarak hicbir zaman olumlu olmadi, olamadi. Gonul isterdi ki ayrilma sebebimiz gecirdigi talihsiz hastalik olmasaydi. Buradan bir kez daha gecmis olsun Kurt Hoca'ya deyip hemen gunun benim nazarimda Stoch transferinden bile onemli haberine geceyim.
Turk basketbolunun efsane ismi Aydin Ors yeni sezonda basketbol subesinin basinda yer alacak teknik patron olarak. Henuz kesin aciklama gelmese de Erkek basketbol takimimizda Ertugrul Erdogan'in yardimci antrenorluk gorevine devam edecegini tahmin ediyorum, yeni kocumuzun kim olacagi ise ilerleyen gunlerde belli olacak. Bu noktada kocluk icin adi gecen isimlerden Neven Spahija'in diger adaylara gore birkac adim onde oldugunu da belirtmekte yarar var elbette...

2 Şubat 2010 Salı

Ortaya Karisik...

- Finallerin ve biraz da tembellligin etkisiyle bir suredir birseyler karalayamamistim, tembellik demisken de oyle boyle degil Garfield'den halliceydim son zamanlarda,

- Bu haftasonu Fenerbahce icin yine tulum cikartilan bir haftasonuydu. Futbol takiminin yani sira bayan basketbol, bayan voleybol ve erkek voleybol takimlari da haftasonunu galibiyetle kapattilar. Bu galibiyetler arasinda kuskusuz en degerlisi erkek voleybol takiminin I.B.B'yi 3-1 devirerek liderlik koltuguna oturdugu macti,
- Bayan voleybolcularin Indesit C.L maclarinin TRT tarafindan katledilmesine isyan ederken, cok daha beterinin FBTV tarafindan Fenerbahce-IBB macina yapilmasina ise diyecek soz bulamiyorum,

- Ilginc bir kararla pazartesi 20.00'da oynatilan Fenerbahce-Erdemir macinda ise erkek basketbol takimimiz yine rahat bir galibiyetle sahadan ayrildi. Takimin bu seneki karakterine bakildiginda beklenen bir sonuc oldu zira kendi standardinin altindaki takimlara fark atan, kendine denk takimlara maglup olan ve kendinden bir ust seviyedeki takimlardan da fark yiyen bir takima sahibiz,

- Macin gunu, saati ve uygulanan bilet politikasiyla ilgili olarak aklima gelen tek mantikli sebep Fenerbahce yonetiminin ve TBF'nin, Fenerbahce taraftarinin Tanjevic'e gosterecegi tepkiyi onlemek istemesi yoksa bu macin haftasonu oynanmasinda herhangi bir sakinca oldugunu zannetmiyorum,
- Haftasonu demisken eklemeden gecmeyeyim Ugur Boral'in sag ayaginin yurumek disinda da bir islevi oldugunu gormek oldukca sevindirici,

- Basketbolda Teknosa Turkiye Kupasi 8'li finallerinin oynanacagi yer de belli oldu, 19-20-21 Subat tarihlerinde Adana Menderes Spor salonu bu organizasyona ev sahipligi yapacak, futbolda oldugu gibi erkek basketbolda da Turkiye Kupasi'ni son yillarda olmadik sekillerde kaybediyoruz. Dileyelim bu sene 2 bransta da bu hasrete son verelim,

- Turgay Demirel'in Efes'in doping skandali dair soyledikleri olayin kendisinden de skandal, roportajin tamamina buradan ulasabilirsiniz. Bugun de Mehmet Demirkol konuyla ilgili su satirlari karalamis, Efes Pilsen resmi sitesinden gun icerisinde aciklama gelmesi bekleniyor,

- Besiktas baskanligina bir kez daha Yildirim Demiroren secildi, taraftar "Yeter" dedikce kongre uyeleri inadina "Yetmez" diyor, cok sevdigim Besiktasli dostlarim var ve onlar icin uzuluyorum cidden. Demiroren'in secimi kazanmasinin ardindan Gaziantepspor'un resmi sitesinden kutlama mesaji yayinlanmasi ise manidar,

- Okuyun: "Futbolistas" Futbol ve Latin Amerika - Dario Azzellini/Stefan Thimmel - Otonom Yayincilik,

- Izleyin: "500 Days of Summer (2009 - IMDB: 8.1 /10) "


- Bandista "su anda! simdi!" ile bir defa daha huzurlarinizda, indirin, dinleyin, dinletin, paylasin,

- Oi Va Voi 9 Subat'ta Ankara'da, grup EskiYeni'de sahne alacak. Bir guzel haber de Anathema'dan, 8 Mayis tarihinde ODTU Visnelik tesislerindeler,

- Gectigimiz hafta J.D. Salinger ve Howard Zinn gibi iki degerli isim daha aramizdan ayrildi, huzur icinde uyusunlar,

- Lost'un final sezonu sonunda basliyor bu haftaici, acilisi S.06-Ep.00 ile gectigimiz 5 sezonun ozetini gecerek yaptilar, o kadar uzun bir ara verdiler ki bir goz atmakta fayda var. Bu arada Chuck'un 3. sezonunda da giderek formdan dusen Yvonne Strahovski'nin yanina Smallville'den tanidigimiz guzeller guzeli Kristin Kreuk ekleniyor,

- Son olarak da Cnbc-e dergi subat sayisi Star Wars not defteri hediyeli, ilgilenenlere duyurulur...

14 Ocak 2010 Perşembe

Anlayana...

Fenerbahce erkek basketbol takiminin Euroleague'da Top16'ya kalmasi Asvel'in galibiyetine, Marcus Brown'un sag ayagina kaldiysa birseyler yanlis demektir...

Ilgililerin bu "yanlis"i artik gormeleri dilegiyle...


22 Aralık 2009 Salı

Gönderin şu adamı...

Dersaadet'e yolum düştü düşeli hazzetmem Ankara'da oynanan futbol maçlarından, daha doğrusu Fener maçlarından. Bize ayrılan maraton'da yahut saatli'de ruh yoktur, gecekondu gibi amatör maç kesemezsiniz, köftesi bile farklıdır karşının , üstüne ne yapsanız desibelde Güçlüleri geçemezsiniz. Koca maraton sizindir keyfini süremezsiniz, bedava bilet verseler açar biranızı evde izlersiniz . Trenle gelmiyorsanız , gelirken hedef promile ulaşılmamışsa 19 Mayıs'ta maç izlemek zulümdür.

Lakin Ankara Atatürk başkadır, en basketbol izlenesi salondur memlekette. İple çekilir Telekom ya da Cumhurbaşkanlığı maçları. Arena denen Zeytinburnu , Kazlıçeşme viranesinden daha samimidir, boğar oyuncuyu. En interaktif salondur, spor sergi zamanlarını kaçırdık belki ama Ankara Atatürk de bambaşka yaşanılası mekandır. Üçlük çizgisi daha yakın, çember daha geniştir, parke özel tasarlanmış, Odtülü mühendislerin katkılarıyla oyun kurucunun her top sektirişinde sesi salonun en ücra köşesine iletir şekilde inşa edilmiştir. Sigaranın dumanını en arkadan üfleyin, masa hakemleri öksürmeye başlar. Mübalağa benim atmosfer başkentindir. Her sene beklenir, fikstürüne bakılır basketbol maçlarının. Fener gelince ayrı bir temaşadır iki taraflı, çünkü Ankara'da zıt kutup olabilecek tek renk yine sarı laciverttir. . 2010 için de en büyük şanstır Ankara'da grup maçları.

Ama "adamlar" vardır sanki şirkete almışlar bizi, içimizden gelmiyor ilk kez maça gitmek. Kendi şirketlerini yönetirken bu derece zararlı adamlarla çalışmazlar, boruları dernek statüsünde olup da asıl sahiplerinin söz hakkının bulunmadığı yerlerde öter. Keyfiyetle yönetilmeye bile razıyız yeter ki niyet iyi olsun. Koç sıfatlı mendeburla bağımızı keseli çok oldu. Hiçbirşeyi çok gördüğüm de yok kendisine. Emeklilik öncesi volisini vurmuş, keyfine bakıyor. Onu orada tutanlarla hesaplaşmak lazım artık. Yedi kat yerin dibinde de olsa Fener aşkıyla coşan, her yere koşan kitle, şimdi çemberden geçen topun en güzel hissedildiği mekana bile gitmeye imtina eder olduysa ... efendiler hareket zamanı... Belli çook derin hesaplarınız var, Ülker'le ya da federasyonla ; verelim neyse parası kurtarın bizi bu azaptan. Tanjeviç istifa etmeyecek onu anladık, kovun arkadaş. Bu adamı koruyacaktınız, arkasında duracaktınız Aragones'in kabahati neydi... B, C planlarınız dillere pelesenk oldu diye adım atmıyorsanız, biz birşey duymadık. Şok gelişmeler bekliyoruz, bir an önce...

19 Aralık 2009 Cumartesi

Mahmut Uslu Fenerbahce'den Ihrac Edilmelidir...

Galatasaray Cafe Crownın cezası 2 maça indirildi

Tahkim Kurulu‚ Fenerbahçe Ülker maçında çıkan olaylar nedeniyle 4 maç seyircisiz oynama ve 40.000 TL para cezası alan Galatasaray Cafe Crownın itirazını görüşüp karara bağladı.

Tahkim Kurulu‚ Beko Basketbol Ligi takımlarından Galatasaray Cafe Crownın seyircisiz oynama cezasını 2 maça indirdi.

Tahkim Kurulu‚ 15 Kasım 2009 tarihinde Galatasaray Cafe Crown ile Fenerbahçe Ülker arasında oynanan Beko Basketbol ligi maçında çıkan olaylar nedeniyle 4 maç seyircisiz oynama ve 40.000 TL para cezası alan Galatasaray Kulübünün itirazını görüştü. Kurul‚ Galatasaray Cafe Crownın seyircisiz 2 maç oynama ve 20.000 TL para cezası ile cezalandırılmasına karar verdi.
Fenerbahçe icra makamının (Mahmut Uslu'nun fikir babalığında) "seçtirmekle övündüğü" Basketbol Federasyonu Tahkim Kurulu, yukarıdaki kararı almış. Efes Pilsen maçında çıkan olaylar yüzünden 5 maç ceza aldığımız bir ortamda, şu manzara yüz karasıdır.

Ayak oyunları yapmaktan, yöneticilik yapmaya fırsat bulamayan ve şimdilerde Fenerbahçe Basketbol Şubesi ile tüm ilişiği kesilmiş gözüken Mahmut Uslu, senelerdir bu utanç tablosunun baş rol oyuncusu oldu. Ne hak savundu, ne de haksızlıklara karşı durdu. O kadar ki gün geldi, sorumlusu olduğu takımın maçına, sırf dümen suyunda yürüdüğü Federasyon Başkanı istemediği için gitmedi.

Aynı Mahmut Uslu, aynı Federasyon Başkanı ile, kim bilir hangi pazarlıklar eşliğinde, Aydın Örs'ü gönderip, Tanjeviç'i takımın başına getirdi. Henüz takım şampiyonluğa giderken tezgahlanıp, sahneye konan bu gizli-saklı-içten pazarlıklı edepsizlik yetmedi, "Nasıl olsa daha çok var" diye düşünüp, 2010 için tek ayak üzerinde onlarca vaatte bulundu.

Neticede Mahmut Uslu, Fenerbahçe'yi öyle bir yükün altına soktu ki yönetim bugün istediği tasarrufları bile vücuda getiremez oldu.

Bizler, Fenerbahçe taraftarları olarak "Fenerbahçe'nin her dinamiği Fenerbahçe'nindir" sanarken, Mahmut Uslu'nun adeta tek başına yarattığı tablo, bunun böyle olmadığını gösteriyor. Fenerbahçe Cumhuriyeti'nin bir bölümü, alenen Turgay Demirel'in derebeyliği ile yönetiliyor.

Türk Spor tarihinin en büyük badirelerini Fenerbahçe atlatmıştır.

O Fenerbahçe, 1910 yılındaki birleşme toplantısında, kurucu Ayetullah Bey'in ayağa kalkıp, tek başına kalma pahasına zorluğa isyan etme ruhunu taşır.

O Fenerbahçe tarihi, kuruluşundan bugüne tarihsel süreç zarfında, ne işgal kuvvetlerine, ne siyasi erklere ne de olağanüstü yönetim koşullarına boyun eğmiştir.

O Fenerbahçe iradesi, kendine dil uzatmaya yeltenenlerin hepsini silmiş, kendisi baki kalmıştır.

İşte o Fenerbahçe'nin, kendisini pazarlık konusu edecek yöneticiye tahammülü yoktur.

Mahmut Uslu'nun Turgay Demirel ile girdiği bütün hesaplar gün yüzüne çıkartılmalıdır. Futbolda Haluk Ulusoy dönemine atfedilen türlü türlü dolambaçlı işlere emsal durumların, "Fenerbahçe ile Türkiye Basketbol Federasyonu" arasında gerçekleşmesine sebep olan Mahmut Uslu'nun kulüple ilişiği behemehal kesilmelidir.

Başta icra makamı olmak üzere, hiç bir Fenerbahçelinin; bin bir zorlukla kurulup, yaşatılmış bu asırlık camiaya tarihinde görülmemiş ilişkileri yaşatmaya hakkı yoktur. Hiç kimse Fenerbahçe'ye "Aziz Yuvam" diyen müessesan kadroların hatırasını ayaklar altına alamaz. Mahmut Uslu, Fenerbahçe'den ihraç edilmelidir.

Fenerbahçe Taraftarları

13 Aralık 2009 Pazar

Talihsiz Seruvenler Dizisi...

Erkek basketbol takiminin uzerindeki kara bulutlar dagilmak bilmiyor. Dun oynanan ve sakatliklari nedeniyle Mirsad, Greer ve Gricek'in forma giyemedigi Antalya Buyuksehir Belediyesi macinda, henuz mucadelenin basinda omzuna darbe alan Omer Asik, koprucuk kemigindeki kirik sebebiyle en az 2 ay sahalardan uzak kalacak. Omer, gectigimiz yil da sezon oncesinde dizinden yasadigi sakatlik nedeniyle uzun sure forma giyememisti. Genc uzunlarimiz icerisinde en cok potansiyel vaad eden isim olmasina ragmen cok kisa sure icerisinde normal bir basketbolcunun spor hayati boyunca 1 veya 2 kere yasayacagi ciddiyette sakatliklarla bogusmasi, onun bu potansiyele ulasmasinin onundeki en buyuk engel olarak duruyor. Sanssizliklarin artik yakasini birakmasi temennisiyle Omer'e gecmis olsun dileklerimizi iletip hazir yazmaya baslamisken bu sakatlik sonrasi erkek basketbol takiminin durumuna bir goz atalim.

Sezon oncesi planlari, ilk olarak Enes Kanter'in sok ayriligiyla sekteye ugradi. Ayni pozisyonda oynayan Mirsad'in sakatligi ve final serisinde Efes Pilsen'le olan munasebeti nedeniyle yasadigi sıkıntılar zaten senelerdir sorunlu olan 4 numara pozisyondaki eksigimizin bu sene tavan yapacaginin bir gostergesiydi adeta. Tanjevic'in eldeki uzunlari ve Emir'i devsirerek 4 numaraya benzetme cabalari kanayan yaraya tampon bile olmaktan uzakken subeden yapilan transfer yapmayacagiz aciklamalari durumun vehametini gosteriyordu. Butun bu yasananlarin uzerine tuz biber eken olay ise, sezon basladiktan sonra takimdaki tek gercek oyun kurucu diyebilecegimiz Solomon ile de yollarin ayrilmasi ve bu ayriligin ardindan birkez daha resmi site araciligiyla transfer yapilmayacaginin duyurulmasi oldu. Devasa bir butceyle kurulan takim boylece 5 pozisyondan 2sini devrisme oyuncularla oynayan bir huviyete burunmus oldu. Sonuc olarak takimdan gonderilmek istenen kaptan Damir Mrsic son senelerde hic almadigi kadar sure alip, bir kez daha kurtarici rolune soyundu, devsirme 4 numara Emir ve daha transferi aciklanmadan spekulasyonlara yol acan ,senelerdir forma sansi bulamayan Serhat oyun kurucu pozisyonuna cekildi. TBL'de Karsiyaka'dan, Euroleague'de ise Asvel'den beklenmedik yenilgiler alindi ama degisen birsey olmadi, oyuncularin yuzlerinden okunan huzursuzluk sahadaki performanslarina yansimaya devam ediyor.

Sezon basindan beri forma sansi bulamayan Mirsad'in yokluguna, Asvel macinda sakatlanan Greer'in ve takimin daimi sakatlarindan Gricek'in de yoklugunun eklenmesi Antalya deplasmanini her zamankinden daha zor bir hale getirmisti ki Mrsic'in ve Emir'in ust duzey performanslari maci Fenerbahce'ye getirdi. Getirdi getirmesine ama bu sefer de alinan 2 puandan cok daha onemli bir kayip verdi Fenerbahce basketbol takimi. Omer'in sakatligi sonrasinda bugun gelinen noktada mevcut kadro yapisiyla yalniz Euroleague'de degil TBL'de de ciddi sıkıntılar yasayacagimiz acik.

3 yil once Tanjevic'le yola cikilirken 2010'da Final4 oynamaktan bahseden Mahmut Uslu ortalarda yok; yildiz olacagi soylenen ve 2 yil boyunca bize sac bas yolduran Vidmar, Union Olimpia'da yoluna devam ediyor; kurt hoca (!) Tanjevic halen takimin basinda.Aydin Ors'un gonderilmesiyle baslayan seruvenler dizisi ise tum sıkıntısıyla devam ediyor... Izdirap, sıkıntı, mide kramplari tekmili birden Tanjevic'li Fenerbahce'de...

10 Aralık 2009 Perşembe

Go Home!!!

Tanjevic, Kazim Kazim, Wederson, Roberto Carlos, Onder Turaci, Ugur Boral, Guiza, Deivid, Selcuk, Deniz Baris, Ali Bilgin, Rasim Basak...

Simdilik liste bu kadar; ama bu liste hic bir zaman bu kadar kalabalik olmamisti.

P.S. Futbolcular secilirken birden fazla teknik direktor ile calisilmis olmasina ozellikle dikkat edilmistir. Listede yer alan Deniz Baris ve Deivid ikilisinin Zico doneminde belli bir sure ust duzey performans vermis olmasi ilginc bir noktadir. Bu liste kapsamindaki isimlerden Onder Turaci'nin geldigi gunden bugune yasadigi gerileme takdire sayandir. Bu kadar aktif sporcunun arasina Tanjevic'in girmis olmasi ise tam bir yonetim basarisidir...

25 Kasım 2009 Çarşamba

Litvanya'da Onemli Galibiyet...

Uzerinde Galatasaray formasi oldugundan eminim; yanlis gormediysem yetmezmis gibi bir de Efes Pilsen atkisi vardi. Arkadasim, gelmeyin Avrupa'daki Fenerbahce maclarina; hele formanizla ve atkinizla hic gelmeyin. Nerede ne sartta olursa olsun gormek istemiyorum sizi o tribunlerde; bizim o tribunler, sari-lacivert yureklerin. Bir lafim da orada olan Fenerbahce taraftarina; koyun kardesim tepkinizi. Sadece Antu'da Efes Pilsen'in yaptigi en iyi sey olan birasina karsi klavyede dayilanmakla olmuyor bu isler, en azindan atkisini alin atin bir kenara. Bana kalsa yakarim ya, neyse...

Parkeye gelince; ne Fenerbahce olmasi gerektigi gibi, ne Zalgiris ne de Asvel. Cibona'yi izleyemedigim icin bir sey mirildanamiyorum. 12 kisilik kadro ile 4'lu final hedefleyen bir kulubun oyuncu listesinde Rasim Basak olmamali. Kendisini kalplerimizde ayri bir yeri vardir, gereken atmosferlerde gerekenleri yapmistir ve yaptiklari asla unutulmayacaktir. Ama salonunu tamamlamaya calisan, hedefi Avrupa'nin zirvesi olan bir yapida yeri yok. Sadece basketbolda degil, Fenerbahce Spor Kulubu'nun genel bir hastaligi bu, oyuncu kadrosunu zaman icinde hedefleri dogrultusunda gelistiremiyor; kas yaparken goz cikartabiliyor.
Gordan Gricek artik ismi kadar olmasa da ismine yakin katkiyi verebilmeli. Bana gore dogru sekilde kullanilmiyor ve bugun dogru sekilde kullanildiginda cok daha fazla katki verebileceginin isaretlerini verdi. Kaptan ve Omer icin diyebilecek bir sey bulamiyorum. Formalarina, kendilerine ve icra ettikleri mesleklerine saygilari buyuk.

Tanjevic bugun biraz daha mantikli bir rotasyon yapti, katki aldigi ve bugun katki verebilecek oyunculara gerektigi gibi sure verdi, oyuncularina karsi tavirlarinda daha dengeliydi ama bu hic bir seyi degistirmez. Geri donulmez nokta, en azindan taraftar icin geride kalmistir.

10 Kasım 2009 Salı

Neremiz dogru ki?

Basketbol subesinde olanlar Yalan Ruzgari'ni sollayadursun, bugun ajanslara dusen habere gore sezon basindan beri kimilerine gore Baskan'in verdigi ceza kimilerine gore ise sakatligi nedeniyle forma giyemeyen Mirsad Turkcan, kontrol icin gittigi Almanya'da kasigindan cerrahi bir operasyon gecirmis. Daha 2 gun once oynanan Efes maci kadrosunda yeralan Mirsad'dan bahsediyoruz, sene basindan beri tribunde oturan Mirsad'dan...

Ote taraftan haberin kaynagi neresi diye bakiyoruz, fenerbahce.org mu, elbette ki hayir; kaynak TBF'nin internet sitesi. Gun icerisinde Hurriyet'te Meric Tunca imzasiyla cikan haberi yalanlamakta gosterdikleri ozeni(!) basketbol subesiyle alakadar baska herhangi bir konuda goremiyoruz maalesef resmi siteden. Pala Remzi'ye yol verilmesi, Solomon'un sozlesmesinin feshedilmesi, Tanjevic'le yasanan sıkıntılar, artik iyice ayyuka cikan dedikodular derken subede yasanan hareketlilik tavan yapmisken basinda yeralan haberleri yalanlamaktan oteye gecemiyor resmi site...

Nedim Karakas'in "Yeni transfer yapmayacagiz" aciklamasini okuyoruz internet sitelerinde, takimdaki 4 numara eksikligini sagir sultan bile duymus, bunun ustune bir de Solomon sonrasi oyun kurucu pozisyonundaki bosluk eklenmisken, dogru tabi ne gerek var ki transfere falan. Solomon ise havalaninda dokmus etegindeki taslari, ne diyor Kral giderayak; "Tek suclu Tanjevic"...

Yonetime, Mahmut Uslu'ya, Bogdan Tanjevic'e, Turgay Demirel'e, koyulan 2010 hedeflerine dair soylenecek yazilacak o kadar cok sey var ki. Erkek basketbol takimini izlerken televizyon karsisinda bile gerim gerim geriliyorum, sube hakkinda yazarken neler hissettigimi siz tahmin edin. Resmen dogru kelimeleri secmek icin ise ciddi bir caba sarfediyorum...

Onumuzde 2 mac var su 1 haftalik surec icerisinde; kendi evimizde grubun guclu takimlarina karsi ne kadar comert oldugumuz goz onunde bulundurulursa Siena karsisinda galip gelecegimizi dusunen bir Fenerbahceli oldugunu zannetmiyorum, basabas bir mucadele sergilersek basaridir bu macta. Pazar gunu ise ezeli rakibimiz Galatasaray'la karsilasiyoruz Abdi Ipekci'de, iki kulup arasindaki anlasma geregi Fenerbahce taraftarinin alinmayacagi bu karsilasmanin sonucu ne olursa olsun yapilmasi gereken hareket ise bellidir kanimca, daha fazla vakit kaybetmeden bu macin sonrasinda Tanjevic'le yollar ayrilmali ve Aydan Ors-Oktay Mahmuti ikilisi erkek basketbolunun basina getirilmelidir.

Olabilir mi peki boyle birsey? Basketbolda son 2 yildir yasanan plansizligi hesaba katinca, olmadigi takdirde deveye boynun neden egri diye sormayacaktir kimse ama resmi siteden yapilan butun yalanlamalara ragmen, yanlis saatin bile gunde 2 defa dogruyu gosterdigini dusunup neden olmasin diye umutlanmiyor da degilim acikcasi...

8 Kasım 2009 Pazar

Yeter Artik...

Macin sonunda tribunler gerekeni soyledi gerci ama bir kez de biz buradan soyleyelim...

"Tanjevic Istifa!!!"

Dip not olarak da etmeyeni, etmeyeni kovmayani diye de ekleyelim...

28 Ekim 2009 Çarşamba

Yeni Vidmar

Vidmar'ın ilk 5 başlayıp, ilk periyot sahada kaldıktan sonra gözükmemesine alışmıştık. Tanjeviç onu gerekli şekilde fırçalar ve yüzüne de maç boyu bakmazdı. Şimdilerde biraz pahalı bir Vidmar'ımız daha oldu. Kıtada geçen sezonun en heyecan verici transferlerinden Gordan Giricek sağlığına kavuşup yeni (ve en iyi) transfer gibi gözlenmekteydi tarafımızdan . Zira onun sağlık sorunları kaçan şampiyonluğun mazeretlerinden birisiydi. Önce Efes karşısında unutuldu, oldukça iyi bir maç çıkarırken görünmez oldu. Takımın hücum edemediği dakikalarda sahaya adımını bile atmadı. Sonraki maçlarda 2 uzatma daha gördük ancak ilk çeyrekler dışında Giricek'i sahada göremedik. Böyle bir adamın özgüvenini yitirmesini başarmak zor bir iştir ama Bogdan kararlı. Sonuçta takım Euroleague'de deplasman galibiyeti aldı koç yine haklı! Asvel'in Erdemir'den pek bir farkını göremesek de 2 puanı vermişler bize.

Umarız Giricek bu hafta zorlu Banvit maçında verilen sürede iyi işler yaparak kendini ispatlayıp, koçun gözüne girebilir!

11 Eylül 2009 Cuma

Ilk Turun Ardindan...Eurobasket 2009...

- Mac sonralari firsat bulamayinca verilen arayi degerlendirip turnuvayla ilgili birkac birsey karalamak farz oldu,

- Efes Cup'ta cizilen olumsuz tabloya ragmen ilk tur gruplarina baktigimizda en zayif grupta yer aliyorduk, Litvanya'nin eksikleri ve Bulgaristan'in olmayan basketbol anlayisiyinin karsisinda tek dezavantaj Polonya'nin evsahibi olmasiydi,
- Kilit mac ilk oynadigimiz Litvanya maciydi, hem kagit ustunde en zor macti hem de turnuvaya moralli baslamak acisindan cok onemliydi,

- 2001 Eurobasket'te gorevliyken de cok net bir sekilde gozlemledigim Litvanyali taraftarlarin takimlarina olan bagliligi ve bunun sonucunda 7000 kisilik salonunun buyuk bir kismini doldurmalariyla mac bir deplasman maci havasinda basladi,

- Lavrinovic kardeslerin takimimiza iceriden ve disaridan aci cektirecegini dusunurken, beklenmedik bir sekilde Petravicius uzerinden sayilar buldu Litvanya, bunda Semih'in bir turlu oyuna kafa olarak giremeyip uzunlarimizin erken faul almalari da etkendi, devreye onde girmemizde en buyuk katki ise kuskusuz Hidayet ve Ersan 2'lisinindi,

- 3.periyotta Litvanya'nin pota altindan Kleiza ile buldugu sayilara Sinan ve Ender'in ustuste buldugu 3'luklerle cevap verdik, son periyotta ise kisalarin etkili oyununa, uzunlar da boyali alan savunmasini sertlestirerek eslik edince oyunun yonu belli oldu, macin Turkiye adina en skorer oyuncusu attigi 19 sayi ile Hido olurken,Hido'yu 17 sayiyla Ersan ve 16 sayiyla Ender izledi, macin kahramani ise Ender Aslan'di,

- Unutmadan bu mac kazanilmasinda belki de Turk basketbol tarihinde gorulmemis bir % ile (23/26) serbest atis kullanmamiz da onemli bir rol oynadi,

- Ilk gun maclarinda ise en dikkat cekici skoru favori Ispanya karsisinda genc oyunculardan kurulu Sirbistan alirken, Yunanistan da oynadigi basketbolla turnuvanin en buyuk favorilerinden bir tanesi oldugunu herkese gosterdi,
- Turnuvanin 2. gununde rakip, Polonya macindan maglup ayrilan komsu Bulgaristan'di, macin gidisati henuz ilk ceyrekte belli olurken, koc Tanjevic ertesi gun oynanacak kritik Polonya macini da dusunerek Ersan ve Hidayet'i sadece 15'er dakika sahada tuttu ve macin buyuk bolumunde benchten gelen oyunculara sans verdi,

- Bu karsilasmada Litvanya macinda sakatlanan Engin Atsur ve hastaligi bulunan Omer Onan disindaki butun oyuncular forma sansi bulurken, 15 dakikanin altinda sure alan tek isim 4 dakika gibi kisa bir sure icinde 5 faul alarak benchte Tanjevic'in hismina ugrayan Semih Erden oldu,

- Bulgaristan macinin takimimiz adina en skorer ismi17 sayiyla Ender olurken, 16 sayiyla Ersan ve 14 sayiyla Sinan kendisini takip eden isimlerdi, ozellikle Ersan oyunda kaldigi kisa sure icerisinde attigi 16 sayi ve aldigi 7 ribaundla macin erken kopmasinda etkili olan isimdi,

- 2.gun maclarinda Ispanya, Ingiltere karsisinda galibiyete son ceyrekteki performansiyla ulasirken, grubumuzdaki macta ise Polonya'nin, Litvanya'yi devirmesi gruptaki son macimizi grup liderini tayin edecek mac haline getirdi,
- 3. gun karsilamalari arasinda Rusya-Fransa, Ispanya-Slovenya ve Polonya-Turkiye gibi seyir zevki yuksek ve bir sonraki turdaki siralamayi yakindan ilgilendiren maclar vardi,

- Galibiyet beklentisiyle salonu dolduran binlerce Polonyali onune Turkiye'den gelen aci haberlerle cikti basketbolcularimiz, onceki maclardan farkli olarak ilk defa tam kadro olarak sahadaydilar ve hastaligini atlatan Omer Onan, rakibin hucumdaki etkili isimlerinden 21 sayi ortalamasina sahip Logan'i durdurmak icin ilk 5'te maca basliyordu,

- Ilk 2 macta Lampe ve Gortat'la boyali alani rakipleri icin kabusa ceviren Polonya'nin zayif noktasi ise kuskusuz dar rotasyonuydu ki etkili isimleri ortalama 35 dakika civari sahada kalarak, cok az dinlenme sansi bulabiliyorlardi,

- Maca iyi baslayan taraf biz olduk, Omer Onan'in etkili savunmasi karsisinda Logan - maci da sadece 6 sayiyla tamamladi- top kullanma sansi bulmakta zorlanirken hucumda Omerlerin Asık olaniyla etkili olduk, 2. periyotta farki bir ara 17 sayiya kadar cikaran Milliler devreyi de 11 sayiyla onde kapatirken bu devrede Polonya adina on plana cikan isim Gortat oldu,

- 3. periyotta Polonya seyircisinin de destegini arkasina alarak baskili basladi ve potaaltindan Lampe ile ustuste sayilar bularak farki erittiler ve bu periyotun ortalarinda skor 56-50'ye geldi, bu dakikadan sonra yakaladigimiz 24-7'lik seri ise macin kirilma noktasiydi,

- Omer Asik 2 sayilik atislarda yakaladigi %91'lik (10/11) isabet, attigi 22 sayi ve aldigi 8 ribaund ile bu macta on plana cikan isim olurken, 18 sayisinin yanina 8 de ribaund ekleyen Ersan etkili performansini bu macta da devam ettirdi,

- 3. gun maclarinda Ispanya-Slovenya maci nefes keserken, mac uzatmada Ispanya'nin galibiyetiyle sonuclandi, 3'te 3 yapan Turkiye'nin disinda Rusya'yi 64-69'la gecen Fransa ve Israil onunde farka kosan Yunanistan ilk tur gruplarini nagmaglup kapatan diger takimlar oldular,
- Ilk tur sonunda baktigimizda bir kere oncelikle Tanjevic'in hakkini Tanjevic'e vermek gerekiyor, oynadigimiz 3 macta da gerek elindeki kadroyu en efektif sekilde kullanarak gerekse de oyuna yaptigi mudahalelerle coaching dersi verdi, bu formunun yarisini Efes Pilsen'le oynadigimiz final serisinde gosterebilse Efes'i birkez daha supurmemiz isten bile olmazdi,

- Hido(ort. 13,3s 4,3r 2,7a) ve Ersan(ort. 17s 7r) bu takimin superstarlari ve takim onlarin uzerine kurulmus durumda, 2'si de belli standartlari hemen her macta tutturan oyuncular,turnuva oncesi esas soru bunlara ayak uydurabilecek oyuncularin cikip cikmayacagiydi ki basta Ender - ki icine Jasikevicius kacmis olabilecegini dusunuyorum turnuvanin en cok sayi atan 20 oyuncusu arasinda ve 8/11 3 sayilik isabetiyle en iyi 3'luk atan 2. oyuncusu - , Sinan, Omer Asik(ort. 12,3s 6r 1,3b) ve Oguz Savas olmak uzere neredeyse butun oyuncular bu yuku sirtlamaya hazir olduklarini gosterdiler,

- Turkiye, ilk tur sonunda turnuvanin en cok sayi atan ikinci (ort. 88,3) takimi olmakla kalmayip; serbest atis yuzdesinde en basarili (%78,3) , isabetli 3 sayilik atis yuzdesinde en basarili ikinci ( % 42,4) , isabetli 2 sayilik atis yuzdesinde ise en basarili ucuncu ( % 60,9) takimi durumunda,

- Esas turnuva ise simdi basliyor, 2. tur grubumuza olum grubu dersek haksizlik yapmis sayilmayiz, ustuste Ispanya, Sirbistan ve Slovenya gibi Avrupa basketbolunun onde gelen ekipleriyle oynayacagiz, bu noktada gruba 2 galibiyetle basliyor olmamiz cok ama cok onemli,

- Bu 3 mactan alacagimiz 1 galibiyet bizi son 8'e tasiyacaktir diye dusunuyorum, ilk tur grubumuzdan gelen Polonya ve Litvanya'nin bu ekiplerden galibiyet alabilmeleri surpriz olur ama tabi ki Polonya'nin ev sahibi olma avantajini organizasyon ve dolayisiyla hakemler nezdinde kullanacagini hesaba katmak gerekir, yine de tahminim bu gruptan cikacak takimlarin Ispanya, Slovenya ve Sirbistan ile birlikte Turkiye olacagi yonunde...