oyun etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
oyun etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

5 Ekim 2010 Salı

RoKa CL FF - 2.Hafta Sonuçları

Biraz gecikti ama Şampiyonlar Ligi 2. maçları ardından FF sonuçlarını özet olarak da olsa not düşeyim istedim.

- A grubunda Inter ve Tottenham rakiplerine 4 gol atarak puanlarını 4’e çıkardılar ve avantaj sağladılar.
- B grubunda Lyon deplasmanda Hapoel’i 1-3 yenerek puanını 6’ya çıkartırken Schalke Benfica’yı 2-0 yenerek 3 puanı hanesine yazdırdı.
- C grubunda Valencia evinde Manchester’a yenildi. Rangers ise aynı skorla Bursa’yı evinde devirdi, 1-0.
- D grubunda Kopenhag haftanın sürprizine imza atarak deplasmanda Pana’yı 0-2 ile geçerek puanını 6’ya çıkardı. Barcelona ise deplasman da yine Rubin’e puan verdi, 1-1. Messi’nin yokluğunda İspanya milli takımından bir farkları yok. Habire top çevir dur. İyi hoş da bir yerden sonra da bayıyor be. Messi söylenenden fazlası Barcelona için.
- E grubunda Bayen ve Roma zorlansalar da rakiplerini aynı skorla yendiler, 2-1.
- F grubunda Moskova Zilina’yı 3-0 ile rahat geçerken Chelsea Marsiya’yı 2-0 ile geçti.
- G grubunda Madrid zorlansa da Auxerre’i deplasmanda 1-0 yenmeyi başardı. Grubun diğer maçında ise Ajax ve Milan 1-1 berabere kaldı.
- H grubunda keyifli maçta Arsenal deplasmanda Partizan’ı 1-3 ile geçti. Shakhtar ise Braga deplasmanında zorlanmadı ve 3-0 gibi net bir skor ile puanını 6’ya çıkardı.

Gelelim Fantezi Futbola. Haftanın en çok kazandıran ilk 11’i ile başlayalım:

Kaleci:
Stojković (Par), Wiland (Kop), Enyeama (Hap), Fabiański (Ars): 8 Puan

Savunma:
Terry (Che): 12 Puan
Broadfoot (Ran), Lucio (Int): 9 Puan
Mexes (Rom), Squillaci (Ars): 8 Puan

Ortasaha:
Douglas Costa (Sha): 13 Puan
Bastos (Lyo): 12 Puan
Sneijder (Int), Schweinsteiger (Bay): 11 Puan

Hücum:
Eto’o (Int): 17 Puan
Pavlyuchenko (Tot), Ari (Spa), Luiz Adriano (Sha): 10 Puan

RoKa FF Ligi’nde ise 81 tam puan alan Mulenovic SK 2.maç haftasını ilk sırada tamamladı. Bu iyi skor kendisini genel sıralamada üçüncülüğe kadar çıkarttı. 70 puan toplayan Plase haftanın en iyi ikincisi olurken UncleHO 66, Azbispor 65 ve lig lideri Raistlin Juniors 59 puan topladılar bu hafta.

2. Haftanın En İyileri:__________Genel Sıralama:
1. Mulenovic SK: 81 Puan___________1. Raistlin Juniors: 138 Puan
2. Plase: 70 Puan_________________2. Azbispor: 137 Puan
3. UncleHO: 66 Puan______________3. Mulenovic SK: 131 Puan
4. Azbispor: 65 Puan______________ 4. DMT United: 127 Puan
5. Raistlin Juniors: 59 Puan_________ 5. UncleHO: 118 Puan

RoKa Head To Head ligine ise Azbispor, Plase, Mulenovic SK, stardust, Zephrum F.C. ve DMT United rakiplerini geçerek haftayı 3 puan ile kapattılar.

Average_______45 - 57 Azbispor
Plase_________68 - 37 Gençgolcüler
Mulenovic SK___67 - 54 UncleHO
Raistlin Juniors__59 - 28 OsiRis_TR
Aziz GERRARD__24 - 51 stardust
Zephrum F.C.___37 - 33 Diego FC
Cipolla FC______40 - 45 DMT United

Predictor Tahmin Ligi’nde ise Azbispor 3132 puanla ilk sıradaki yerini korudu. Ardından bu hafta atak yapan Zephrum FC geliyor, 2711 puanla. Raistlin Juniors 2649 puanla 3.sırada yer alırken bendeniz 2567 puanla 4.sıradayım. Mulenovic SK ise 2489 puanla 5.sırada.

Halimiz duman. Süper Lig’deki performansı Devler Ligi’nde sergileyemiyoruz. Bursaspor’dan pek de bir farkımız yok. 3. hafta maçları öncesinde bütün takımı revize etmeyi düşünüyorum. Bu oyuncularla bu lig bitmez.

4 Ekim 2010 Pazartesi

RoKa FF Ligi - 7. Hafta Sonuçları

Galatasaray'ın Arda'dan sonra Baros'un da kadroda olmaması ile bu hafta Karabük deplasmanında puan kaybedeceği aşikardı. Sezon başından beri takdiri hak eden bir oyun sergileyen Karabük beklentileri boşa çıkarmadı da. Gerçekten akıllı oynuyorlar. Yücel İldiz'i ve bütün ekibi tebrik etmek lazım. Buca ise evinde pozisyon bulmasına rağmen bunları değerlendiremeyerek çalkantılı bir dönem geçiren Es-Es'i elinden kaçırdı.

Cumartesi maçları Fenerbahçe maçı dışında benim için sürprizdi. 2 haftadır iyi sonuçlar alan Manisa evinde Kayseri'ye yenilirken, Ziya Doğan'ın takımı son yarım saatte dağıldı ve dengesiz A.Gücü'ne farklı kaybetti. Özetlerden izleyebildiğim kadarıyla Kayseri Manisa'nın gol silahlarını iyi durdurmuş ve bulduğu pozisyonları değerlendirmeyi bilmiş. Ancak maçın hakemi Özgür Yankaya'nın yine berbat bir yönetim gösterdiği kısacık özetlerden bile anlaşılıyor. Geçenlerde hangi maçtı hatırlamıyorum ama yine bir maçın içine etmişti. Bu adama niye hala maç veriyorlar anlamıyorum. Ankaragücü'nde defans oyuncuları maça damgasını vurmuş. Rajnoch yaptırdığı penaltı sonrasında attığı golle kendisini affettirirken Özgür Çek bu sezonki 2. golünü kaydederek takımının kazanmasında rol oynadı. Ankaragücü'nün 2 golünde orta yapar gibi taç atan Güven Varol'u ve güzel bir gol atan Metin'i de tebrik etmek lazım.

Fenerbahçe ise özlediği forvet Niang ile maçı rahat kazandı. 2. golden önce yardırıp gidişi ve 3. golde asistten önce verdiği pas harikaydı. 3. golde Santos'un kafasının çalışması ve Gökhan'ın bencil davranmaması (ki bu hafta çok gördük bencilleri) takım adına güzeldi. Selçuk'un sakatlanması hiç iyi olmadı. Konya ve Galatasaray maçlarının kazanılması halinde Fenerbahçe'de taşlar yerine daha da oturacak ve takım rüzgarı iyiden iyiye arkasına alacaktır.

Pazar maçları ise tamamen beklediği şekilde sonuçlandı. Bursa'nın çekirge misali artık puan kaybedeceği bekleniyordu. Bursa Şampiyonlar Ligi'ndeki hayal kırıklıkları ve rotasyon muhabbetleri sayesinde gözle görünür bir düşüş içerisinde. Takımda ayakta kalan tek oyuncu kaptan Ömer Erdoğan'dı. Gol yollarında hala etkisiz olan Antep Olcan'ın çabası ve Sivas defansının sayesinde organizasyonu olmayan bir gol bulsa da skoru koruyamayarak Sivas'tan beraberlikle döndü. Lige Galatasaray galibiyetiyle başlayan Sivas'ta da ciddi bir performans düşüklüğü var. HoAmca'nın beklediği üzere Ceyhun arızayı verdi mi ne! Haftanın en kritik maçında Trabzon evinde Beşiktaş'ı tek golle geçmeyi bildi. Ama çok ciddi pozisyonları da bencil oyuncuları yüzünden cömertçe harcadı. Etkisiz Beşiktaş ise Onur başta olmak üzere Trabzonlu oyuncuların gelin gol atın çabalarına rağmen golü bulamadı. Flaş transferlerle sezona başlayan Beşiktaş hala bir oyun standardı oturtamamış görünüyor. Bireysel yeteneklerinin eksikliğinde veya durgunluğunda da puan kaybetmeye devam ediyor ve edecek. Trabzon ise bu galibiyetle nefes almış durumda. Ama sezona iyi başlamasına rağmen her geçen gün geriye giden Teofilo ve Burak ile ne kadar iş yaparlar soru işareti. Schuster'in yaptığı değişiklikleri, gençleri oyuna sokmasını ise maçın o dakikasında havlu atması olarak algıladım ben. Haftanın son maçında ise Antalya geriye düştüğü maçı çevirmeyi bildi. Kasımpaşa'da çanlar Yılmaz Vural için çok net şekilde çalıyor. Necati'nin yokluğunda Tita kahramanım oldu bu hafta.

FF'da bu haftanın en çok kazandıran ilk 11'i şöyle oldu;

Kaleci:
Ivankov (Bur), Volkan (FB), Onur (Tra), Carlos (Buc), Hamidou (Kay), Hasagiç (İBB), Atilla (Es): 6 Puan

Savunma:
Mustafa Yumlu (Tra): 14 Puan
Özgür Çek (AG): 11 Puan
Rajnoch (AG): 9 Puan
Gökhan Gönül (FB): 7 Puan

Ortasaha:
Tita (Ant): 14 Puan
Kerem (Ant): 10 Puan
Moritz (Kay): 9 Puan
Santos (FB), Cernat (Kar), Hakan (Kar): 8 Puan

Hücum:
Niang (FB), Cesar (Ant), Sestak (AG), Metin (AG), Ersen (Kas): 6 Puan

Haftanın en çok kazandıran oyuncusu Trabzonsporlu Mustafa Yumru ve Antalyasporlu Tita olurken Ankaragüçlü Özgür Çek ve Rajnoch, Antalyasporlu Kerem ve Kayserisporlu Moritz bu hafta öne çıkan oyunculardı.

RoKa FF'de 7. haftanın ilk 5'i şöyle:

7. Haftanın En İyileri:
1. Cipolla FC: 63 Puan
2. Iğdırspor & Diego FC: 52 Puan
3. Azbispor: 49 Puan
4. 34United: 47 Puan
5. Tarjeta United: 46 Puan

Haftanın birincisi geçen hafta "Geliyorum" diye bizi uyaran Cipolla FC oldu. Kendisine yavaş gel demiştik ama bizi dinlemedi ve aldığı 63 puan ile bu haftanın birincisi olmakla kalmadı genel sıralamada da ikinciliğe yerleşti. Kendisini tebrik ediyoruz. Cipolla FC ve Diego FC dışında geçen haftanın ilk beşinde yer alanlar bu hafta ortalarda görünmediler. Onların yerine Iğdırspor, Azbispor, 34United ve sonunda Tarjeta United ilk beşte kendilerini gösterdiler. Vahsen F.C. ve VALUR kötü performanslarını sürdürürken SerkaneFC ise ciddi bir düşüş içerisinde göründü bu hafta.

Genel sıralamada lider yine değişmedi. Geçen haftanın ikincisi kmucek bir sıra gerilerken Atletico Tucuman dördüncülüğünü korumaya devam etti. Geçen haftanın beşincisi Cipolla FC ise belirttiğimiz üzere 3 basamak birden sıçradı ve ikinciliğe yerleşti. Geçen haftanın üçüncüsü PEARL JAM ise yuvarlanmaya devam ederek iki basamak geriledi ve beşinci olarak listeye son anda tutundu. Belirtmek gerek, HoAmca Wednesday çıkışını sürdürüyor. Haftaya kendisini ilk beşte görmeyi umuyorum.

Genel Sıralama:
1. Diego FC: 341 Puan
2. Cipolla FC: 324 Puan
3. kmucek: 320 Puan
4. Atletico Tucuman: 311 Puan
5. PEARL JAM: 310 Puan

28 Eylül 2010 Salı

RoKa FF Ligi - 6. Hafta Sonuçları

Bursa-Buca maçının 2. yarısı, BJK-Antalya ve GS-İBB maçının tamamı haricinde Fener maçı da dahil bu haftaki maçları pek takip edemedim. Belki izleyen arkadaşlar en azından Fener maçıyla ilgili 2 satır yazarlar bloga. İzlediğim maçlara dair birer cümle söyleyebilirim.

Bursa’da Ertuğrul CL maçını düşünerek rotasyona gitti. Kendilerini yormadan 1 tane atıp üzerine yattılar. 2. golü atıp skoru garantiye almak için Volkan, Sercan sonradan oyuna girse de buldukları pozisyonu değerlendiremediler. Arjantinliler Arjantin’in adını lekeliyorlar. Nunez biraz oynar gibi yapıyor ama Insua tam bir felaket.

BJK’nin rahat kazanacağı tahmin ediliyordu ama hiç de öyle beklendiği gibi olmadı. Tabi bunda BJK kalecisi Hakan’ın ve Hilbert’in de payı oldukça büyük. Rotasyon derdinde olan Schuster biraz da zorunluluktan belki yine farklı bir kadroyla çıktı sahaya. Quaresma sanki halısahada keyif almak içi oynuyor gibi. Bobo, ve Bobo’dan da fazla Ernst’in öne çıktığı bir maçtı. Ernst, Guti’den bir şeyler öğrenmiş. Yaptığı iki asist sayesinde -ki birisi 90+’da- maçı kurtardı. Tabi burada Bobo’un bitiriciliği de önemli. Yine de takım oyunundan çok bireysel öne çıkışlarla maçı kazandılar gibi geliyor bana. Gerçi Antalya’nın pek cesur oynamaması da ayrı konu. BJK kalesine nerdeyse doğru düzgün gidemediler. Hakan ile Hilbert’in anlaşamadığı pozisyonda Tita’ya topu boş kaleye göndermekten başka bir şey kalmadı. Bir de son saniyede Deniz Barış’ın arka direk dibinde vuramadığı pozisyon var ki o topa vursa şaşardım şerefsizim. Bir de bu Hilbert denen adam ne işe yarar biri bana söylesin.

GS ise patlamaya hazır bekleyen Baros’un sonunda patlamasıyla 3 puanı aldı bu hafta. Öyle ahım şahım bir oyun oldu mu? Bana sorarsanız olmadı. Göze en çok çarpan Baros’tan sonra Serkan’dı. Ali Turan gibi bir malı kaybettik. İBB’nin bu açık seçik GS’ye yatması ise herkes tarafından kabul edilmiş bir gerçek artık. Kimsenin götü başı oynamasın boşuna.

Neyse biz keyfimize bakalım. Geçelim FF’a.
Bu haftanın en çok kazandıran ilk 11’i ile başlayalım;

Kaleci:
Onur (Tra), Serdar (Gen), Hamidou (Kay), Yavuz (Bur), İlker (Man): 6 Puan

Savunma:
Serdar Kurtuluş (G.Ant.): 14 Puan
Ömer Aysan (Man): 8 Puan
Ve gol yemeyen Bursa, Antep, Gençler, Trabzon, Kayseri ve Manisa’nın defans oyuncuları: 6 Puan

Ortasaha:
Simpson (Man): 20 Puan
Alex (FB): 16 Puan
Grajciar (Kon): 10 Puan
Hakan Özmert (Kar): 10 Puan

Hücum:
Niang (FB): 15 Puan
Baros (GS): 14 Puan
Bobo (BJK): 10 Puan

Üç büyüğün forvetleri bu hafta söz birliği etmişçesine coştular. Ortasaha oyuncuları da fena puanlar kazandırmadı. Haftanın en çok kazandıranı ise Baros ve Niang gibi 3 gol atmasına rağmen ortasaha oyuncusu olması sebebiyle Manisasporlu Joshua Simpson oldu.

RoKa FF’de ise bugün itibariyle 6. haftanın ilk 5’i şöyle:

6. Haftanın En İyileri:
1. MUL€: 79 Puan
2. Atletico Tucuman & Cipolla FC: 77 Puan
3. Diego FC & Diego Jr: 67 Puan
4. kmucek: 66 Puan
5. Raistlin Juniors: 64 Puan

Haftanın birincisi topladığı 79 puan ile MUL€ oldu. Tebrik ediyorum kendisini. Ortalamayı da yükselttiği için ayrıca teşekkür ediyorum. Geçen hafta ilk 5’te yer alıp da bu başarıyı bu hafta da devam ettiren Cipolla FC ve Diego Jr’ı da bu istikrarlı kadro seçimlerinden dolayı kutluyorum. NTVSpor’un Vodafone sponsorluğunda Vodafone hattı olanlara sağladığı avantajı protesto edeceğini söyleyerek yağıp gürleyen ama iş icraata gelince anında 180 derece dönen "Juniors" karakterli arkadaşı da tebrik ediyorum. Sonunda ilk 5’te adını zikredebildik. Son sıralarda yer alan SerkaneFC’nin durumunu haftasonu Balıkesir’de olmasına, Vahsen F.C.’nin durumunu da iyiden iyiye hanım köylü olması bağlıyorum. Ancak, 1hiç’e hiç ama hiç yakıştıramadım bu haftaki rezilliği.

Genel sıralamada ise ilk 3 yer değiştirdi. Diego FC hak ettiği yerine dönerken kmucek bir basamak yükseldi. PEARL JAM ise tepetaklak olup üçüncülüğe geriledi. Atletico Tucuman geçen haftaki yerini korurken Cipolla FC ilk kez ilk 5’te kendini gösterdi.

Genel Sıralama:
1. Diego FC: 288 Puan
2. kmucek: 278 Puan
3. PEARL JAM: 275 Puan
4. Atletico Tucuman: 272 Puan
5. Cipolla FC: 261 Puan

21 Eylül 2010 Salı

RoKa FF Ligi - 5. Hafta Sonuçları

5. hafta sürpriz bir sonuçla açıldı. Geçen haftanın flaş ekibi Trabzonspor bu hafta da evinde ligin zayıf takımlarından Manisaspor’u ağırlıyordu. Çoğunluk Trabzon’un geçen haftaki gibi fark atacağına nerdeyse emindi. Ancak Teknik direktör değişikliğine giden ve geçen yılın gol kralını takıma katan Manisaspor bu beklentileri boşa çıkardı. 1-3 gibi net bir skorla Trabzonspor’u devirdi. Tabi bunda geçen hafta sahada şov yapan Trabzonlu oyuncuların kıçlarının gökyüzünde dolanması da etkili oldu. Makakula attığı 2 golle takımını sırtlayan isimdi.

Sivas gecen hafta yediği 6 gole rağmen hala dikiş tutturamayan Es-Es karşısında 1 puanı hanesine yazdırdı kendi evinde. Ankaragücü ise evinde ligin dibine demir atan ve geçen seneki takımı mumla aratan Kasımpaşa’yı 3-0 gibi net bir skorla devirdi. Antalya ise ligin başaltı takımlarından Kayseri’yi evinde 2-1 ile geçmeyi başardı. Antalya da Manisa gibi toparlanma sürecinde. Bülent Uygun, Beşiktaş’a karşı gösterdiği korkak tavrı Galatasaray’a da gösterince GS bir şey oynamamasına rağmen maçı 0-1 kazandı. Buca’nın el freni Antep’te olduğu gibi teknik direktörü. Karabük ise Buca gibi lige yeni çıkmasına rağmen aksine içerde ve dışarıda atak futbolunu sahaya yansıtmaya devam ediyor ve Cernat gibi tecrübeli ve Emenike gibi güçlü oyuncuları ile yenilse daha gol atıyor. Bu hafta HoAmca’nın takımı Gençler’i 3-0 ile rahat geçtiler. Emenike, Makakula gibi geçen sene kaldığı yerden devam ediyor. İBB ise zor bela Konya’yı 1-0 yendi. Ziya Doğan’ın takımı dirençli gibi görünüyor ama gol yollarında biraz etkisizler sanki.

Ligin ilk derbisinde ise FB ve BJK 1-1 berabere kaldı. Ki ben kazanacağımızı düşünüyordum. Maç boyunca açık vermeyen savunmamız sadece bir kez adam kaçırdı ve o da Volkan’ın gereksiz çıkışlarından biriyle birleşince BJK’nin golü geldi. Maça iyi başlayan taraf BJK idi ama ilk yarının ortasında FB sazı eline aldı ve golün dışında, Niang, Alex, Gökhan Gönül ve Dia ile bu yarıda 4 net pozisyon buldu. İkinci yarı ise top tamamen BJK’nin ayağındaydı. Bunda takımın ister istemez skoru korumak adına çok fazla geriye yaslanması ile Aykut’un kontra atak düşüncesi etkili oldu. Buna rağmen Dia ile yine kaleciyle karşı karşıya pozisyonlar bulduk ancak bunları gole çeviremedik. Schuster’in Bobo hamlesine Aykut Alex’in yerine Baroni’yi alarak cevap vermeye çalıştı ama bence yaptığı tek yanlış bu oldu. Belki yediğimiz golü etkilemezdi ama Alex’in yerine Stoch’un girmesi daha fazla kontra atak bulmamıza ve BJK defansını daha uzak tutmamıza yarayabilirdi. Emre’nin ilk yarı sonunda sakatlanıp oyundan çıkması da takımı olumsuz etkiledi bence. İkinci yarının bizim sahamızda geçmesine daha çok bizim izin verdiğimizi düşünüyorum. BJK, favori gösterildiği maçta etkili değildi bence. Evet topa sahiplerdi 45 dakika boyunca ama tehlike oluşturabilecek Quaresma’nın şutu ve Toraman’ın kafası dışında pozisyonu yoktu ki onlar bile bizim yakaladığımız pozisyonlar gibi kaleciyle karşı karşıya bariz gol şansları değildi. Volkan’ın hatası 2 puandan fazla kulübün bütünleşmesini ve moral bulmasını engelledi. Ama illa ki farkı 2’ye çıkarmalıydık. Hakem Cüneyt Çakır ise tamamen ezildi. Çaldığı faullerde, verdiği vermediği kartlarda eyyam yaptı.

Haftanın dün oynanan son karşılaşması ise çıkan olaylar sahaya atılan maddelerden birini yan hakeme isabet etmesi üzerine tatil edildi. Antep taraftarı yenilen golden sonra dayanamayıp kötü gidişe müdahale etti. Bursa’nın hükmen galip sayılacağı ve Antep’in en az 2 maç ceza alacağı konuşuluyor. Ömer Erdoğan’ın attığı gol güme gidebilir :)

FF’de bu haftanın en çok kazandıran ilk 11’i şu şekilde;

Kaleci:
Ivankov (Bur), Ufuk (GS), Tomic (Kar), Hasagic (İBB), Özden (AG): 6 Puan

Savunma:
Ömer Erdogan (Bur): 14 Puan
Kerim Zengin (Kar): 8 Puan
Ve gol yemeyen Bursa, Gs, Karabük ve A.Gücü’nün defans oyuncuları: 6 Puan

Ortasaha:
Ayhan (GS), Sapara (A.Gücü): 9 Puan
Guti (BJK), Selcuk (TS), Ceyhun (Siv), Sedat (Ant), Hakan (Kar): 8 Puan

Hücum:
Makakula (Man), Emenike (Kar): 10 Puan

Ortasaha oyuncuları bu hafta iyi puanlar kazandırdılar. Tabi doğru tercihleri yapabilen FF oyuncularına.

RoKa FF’de ise her ne kadar hale verilmeyen asist puanları olsa da bugün itibariyle 5. Haftanın ilk 5’i şöyle:

5. Haftanın En İyileri:
1. PEARL JAM: 53 Puan
2. Azbispor: 48 Puan
3. Cipolla FC: 45 Puan
4. HoAmca Wednesday: 44 Puan
5. Amelespor & Diego Jr.: 43 Puan

Geçen haftanın birincisi PEARL JAM yine zirvede bu hafta. Kendisini tebrik ediyorum. Diego Jr ise yine ilk 5’e girmeyi başardı bu hafta. Onun dışında Azbispor, Cipolla, HoAmca ve Amelespor isimlerini zikredelim. Sonunda ilk 5’te gördük kendilerini ki Amelespor geçen haftanın en en sonuncusuydu.

Genel sıralamada ise geçen haftanın birincisi ile ikincisi ve üçüncüsü ile dördüncüsü yer değiştirdi. Beşinci ise değişmedi.

Genel Sıralama:
1. PEARL JAM: 231 Puan
2. Diego FC: 221 Puan
3. kmucek: 212 Puan
4. Atletico Tucuman: 210 Puan
5. 34United: 193 Puan

16 Eylül 2010 Perşembe

RoKa CL Fantezi Futbol 1.Hafta Sonuçları

Şampiyonlar Ligi’nde ilk maçlar geride kaldı. Arsenal, Chelsea ve Barcelona zayıf rakipleri karşısında farklı kazanırken, ligdeki tek Türk takımı olan Bursa ise evinde Valencia’dan 4 yiyerek haftanın en farklı mağlubiyetlerinden birini aldı.

A Grubu: 2 maç da 2-2 berabere bitti. İlk yarısı oldukça hızlı geçen maçta Twente evinde Inter’e yenilmezken, yine aynı şekilde Bremen, Tottenham karşısında 0-2 geriye düştüğü maçtan beraberliği kurtarmayı başardı. Daha önce blogda yer verdiğimiz, alkollü araç kullandığı için kulübü tarafından cezalandırılan Theo Janssen Twente’nin ilk golünü atan ve Milito’nun kendi kalesine attığı golde korneri kullanan oyuncuydu. kulübüyle Twente’nin ilk golünü Başından beri bu grubun zorlu geçeceği belliydi ve ilk maçlar da bu yöndeki tahminleri boşa çıkarmadı.

B Grubu: Kazananlar ev sahipleriydi. Lyon Schalke’yi 1-0 ile, Benfica da Tel-Aviv’i 2-0 ile geçip 3 puanı hanelerine yazdırdılar. Lyon’un 50 dakika 10 kişi oynayan rakibi karşısında 2. golü bulamaması onlar için sıkıntı olabilirdi. Dünya kupasında izlediğimiz Bastos tam kendine göre bir takım bulmuş dedim kendi kendimi maçı dönüşümlü izlerken. Benfica’lı Cardozo attığı golden sonra kendi tribünlerine "sus" işareti yaparak onların tepkilerini daha çok çekti. Anlaşılan arada bir gerginlik var.

C Grubu: Manchester evinde Rangers’la berabere kalırken -ki sanırım gecenin en boktan maçıydı-, Valencia Bursa’yı 0-4 ile rahat geçti. Rotasyoncu Ferguson hem beni hem HoAmca’yı yaktı. Bursalıların hayalleri daha ilk maçtan yerle yeksan olurken Valencia’nın 2 golünü forvetleri 2 golünü de ortasaha oyuncuları attı. Bir de Joaquin var takımda. Daha ne olsun.

D Grubu: Barcelona beklendiği üzere Pana’yı rahat geçerken sahada tabi ki yine Messi şov vardı. Neyse ki 2 den çok atmadı. Bir penaltı kaçırdı, bir de Pedro’nun attığı golden önce topu iğne deliğinden geçirip 2 direği birden vurdu. Messi’nin bu izlenesi futbolunun dışında Barça’nın attığı bütün gollerde ve bütün oyununda bir estetik bir zeka var. Bu jenerasyonu çıplak gözle bir kez olsun izlemek lazım. Pana 5 gol yemesine rağmen kaliteli kadrosuyla bu grubun 2. olur. Govou ise attığı golle önce kendisini kadroya alan sonra çıkaran bendenizin kafamı duvardan duvara vurmama sebep oldu. Kopenhag evinde Rubin’i 87.dakikada bulduğu golle devirerek grupta iyi bir avantaj sağladı.

E Grubu: Geçen yılın finalisti Bayern evinde gruptaki en güçlü rakibi Roma’yı 2-0 ile geçmeyi başardı. Goller Alman milli takımının dünya kupasındaki iki vazgeçilmezi Müller ve Klose’den geldi. Olic’e saygım sonsuz. Futbol emekçisi deyince bir Olic, iki Kuyt’tır ama Klose’nin de kenarda oturmasını anlamıyorum. Cluj-Basel maçı ise benim için gecenin sürprizlerinden biriydi. Cluj evinde 3 dakikada 2 gol attı ve skoru da korumayı bildi. Basel’in en az beraberlikle döneceğini düşünmüştüm ama Stocker’in attığı gol onlara yetmedi.

F Grubu: Diğer bir sürpriz ise S.Moskova’nın deplasmanda Marsilya’yı tek golle geçmesiydi. Taiwo, Mandanda, Heinze gibi sevdiğimiz adamların yenilmesi beni üzdü ama Moskova’nın başında da tanıdık bir isim var, Valeri Karpin. Onu da severiz. Drogba’nın yokluğunda Chelsea’nin gol yükünü çeken isim Anelka’ydı zayıf rakip Zilina karşısında. İlk yarı 0-3 bitip 2. yarının başında da 4. gol gelince 6 rahat olur demiştim ama Chelsea Arsenal gibi çıkmadı. Sturridge ve Essien skoru belirleyen isimlerdi. Zilina’nın bir gol atması bile başarı.

G Grubu: Madrid, Higuain’in kaldığı yerden devam etmesiyle Ajax’ı evinde 2-0 devirdi. Mesut’un gelmesiyle Higuain’in bu sezon daha fazla gol atma ihtimali yüksek. Dünya kupasında kendisini tek geçen HoAmca’ya işe yaramaz 2 forvetini bir kenara bırakıp Higuain’i kadrosuna dahil etmesini salık veriyoruz. Grubun diğer favorisi Milan ise yine evinde Auxerre’i yine aynı skorla geçti. Goller, İtalya’ya döner dönmez kendini bulan Ibrahimovic’ten geldi. Ama yine de ben kendisinden hala nefret ediyorum. Yeni transfer Robinho ise burada oynarsam BJK’ye transfer olduğumda Avrupa Ligi’nde oynayamam diye oyuna yeden kulübesinde başladığı maçı orada bitirmek istese de 55. Dakikada zorla Pato’nun yerine oyuna girdi.

H Grubu: Kaptan Fabregas ve Arshavin’in güzel oyun ve gollerine Van Persie’nin yokluğunu aratmayan Chamakh ve 63’de oyuna girip 2 gol birden atan Dünya Kupası’nda oynadığı oyunla göz dolduran Meksikalı Vela’nın da katılmasıyla grubun favorisi olan Arsenal yarım düzine gol bıraktı Braga ağlarına. Grubun diğer maçında ise Donetsk evinde Partizan’ı 1-0 ile geçti. Klasik Lucescu savunması ve oyunuyla. Kaptan Srna maçtaki tek golü atarak beni dertlere salan başka bir oyuncu oldu. Donetsk’in gol silahlarından Fernandinho’nun cuma günü oynanan lig maçında ayağının kırılması hem kendisi, hem takımı hem de bizim için tam anlamıyla bir talihsizlik.

Gelelim Fantezi Futbola. Haftanın en çok kazandıran ilk 11’i ile başlayalım:

Kaleci:
Dykan (Mos) (8)
Savunma: Luisao (Ben) (12) - Srna (Sha) (11) - Badstuber (Mun) (9) - Van Buyten (Mun) (9)
Ortasaha: Fabregas (Ars) (19) - Arshavin (Ars) (14) - Hernandez (Val) (11)
Hücum: Anelka (Che) (13) - Messi (Bar) (12)

İsimlerin yanındaki ilk parantezler takımların kısaltması, ikinciler oyuncuların bu hafta aldıkları puanlar.

Romantik Kanaryalar Ligi’nde Dünya Kupası’nda ağzı yanan Raistlin Juniors 82 puanla zirveyi DMT United ile paylaştı ilk maçlar sonunda. Onların en yakın takipçisi ise 80 puanla Azbispor. 15 takımlı ligimizde 8 takım ortalamanın üzerinde puan alırken benimle birlikte 7 takım ortalamanın altında kaldı. Oyuna dahil olan tüm oyuncuların %52’sinin kadrolarına Messi’yi almalarına inat eden ben ve HoAmca gibiler 12 net puandan oldular bu hafta. Canımız sağolsun. Ya da Arshavin sağolsun.

RoKa Head To Head ligine ise Cipolla FC, DMT United, Raistlin Juniors, Mulenovic SK, UncleHo, Azbispor ve bendeniz galibiyetle başlayarak 3 puanı hanemize yazdırdık.

8 takımın katıldığı Predictor Tahmin Ligi’nde ise en fazla doğru tahmini yaparak 1698 puan alan Azbispor ilk sıraya yerleşti. Dünya Kupası’nda rezil bir performans sergileyen bendeniz 1255 puanla 2. sırada yer alırken yine Dünya Kupası’nda poposuyla top durdurur gibi tahmin yapan ve rekor üstüne rekor kıran Raistlin Juniors bir puan geriden gelmekte. Bu alanda spektaküler oyununu alıştığımız Serkane ise İstanbul’a yerleşme teleşından olsa gerek henüz aramızda değil.

Madem aramızda olmayanlardan bahsettik buradan tekrar bir çağrıda bulunalım onlara; Amarilla, Owner, Alkolik, Or-Ka, alsomo ve NTV Spor Fantezi Futbol ligimizde olup da henüz burada olmayan sevgili dostlar, hepinizi bekliyoruz en kısa zamanda.

Son olarak, bırakın D-Smart’ı Digitürk’ü gidin bir "Rüya Kutu" alın CL maçlarının hepsini izleyin rahat rahat. Kimseye minnet etmeyin.

15 Eylül 2010 Çarşamba

RoKa Fantezi Futbol Ligi - 4. Hafta Sonuçları

4. hafta, Bursa’nın Es-Es karşısında 0-1 geriye düşmesine rağmen sahadan 2-1’lik galibiyetiyle başladı. Es-Es, Ivankov’un hatasından bulduğu golün kıymetini bilemedi. Kötü performansları devam ediyor. Bursa ise kazanma isteğini özellikle 2. yarıda sahaya yansıttı.

Cumartesi maçlarını hava muhalefeti nedeniyle izleyemedim. Sonrasında da Fener’in kaybetmesi üzerine gazete bile açmadım. Kayseri yolcularının söylediğine göre takımda hiç ama hiç bir şey yokmuş kayda değer. Aykut’un Kayseri’ye savunmacı götürmemesi ise ayrı bir rezalet bana göre.

Konya-Buca maçı beklendiği üzere beraberlikle sonuçlanırken, BJK A.Gücü’ne hak ettiği değeri verdi, 4-0. Quaresma’nın sakatlanması birçok Fantezi Futbol (FF) oyuncusuna son anda takımlarında revizyon yaptırdı. Ve maalesef ki Schuster’in rotasyonu beni bir kez daha yaktı. Kaptanım İ.Üzülmez 90+ da bile oyuna giremedi. Antalya ise beni şaşırttı. Daha doğrusu Manisa şaşırttı. Makakula’nın da takıma katılmasıyla evinde Antalya’yı yeneceklerini düşünüyordum ama sanırım Hakan Kutlu’nun postalanması için bu mağlubiyet gerekli imiş. Manisa’nın işi bundan sonra çok zor.

Pazartesi maçlarını ise hanımların yokluğunda HoAmca ile beraber izledik. Dönüşümlü olarak Trabzon-Sivas, Kasımpaşa-Karabük ve sonrasında GS-Antep, Gençler-İBB. Dönüşümlü maç izleyenlere bir tavsiye; bulunduğunuz mekanda internetiniz varsa Ligtv-Canlı Sonuçlar kısmından izleyemediğiniz bütün maçları seçip gol ve kırmızı kart oldukça Melih Şendil’i bağırtabilirsiniz.

Trabzon gol olup yağdı bu hafta. Yattara ve Teofilo 2’şer gol atarken Selçuk ve oyuna sonradan giren Burak da skora katkı yaptılar. Şenol Güneş sanki bu skoru en başından istemiş gibi Teofilo, Yattara, Umut ve Jaja’yı beraber sürdü sahaya. Trabzon iyi gidiyor. Daha da giderler.
Tabi bu arada HoAmca’nın kulağı Yekta’dan, benim kulağım ise Emenike’den gelecek gollerde. Emenike atmasa da attırıyor, Yekta ise en fazla kaleciye takılıyor. Karabük ilk maçından beri korkak oynamıyor. Bu cesur oyunları onları seneye de süper ligde izleyeceğimizin sinyallerini veriyor. Gençler-İBB maçında ise tahminler ters yönde değişiyor. Bu sefer HoAmca kazananı bilirken maçın başında gereksiz penaltıdan gelen Gençler golü 3 İBB’li oyuncuyu kadrosunda bulunduran bendenizin moralini fena halde bozuyor. Amca’nın dediği gibi İBB büyük maçlarda döktürmeye diğer maçlarda yatmaya devam ediyor. Thomas Doll sonunda kazanıyor. GS’de yalandan kazanıyor. Tribünler gergin bir bekleyiş içinde bizim gibi. Sahaya inmekle takımı desteklemek arasında gidip geliyor.

Gelelim bu haftanın FF sonuçlarına.

Haftanın en çok kazandıran oyuncularını bundan sonra mümkün mertebe ilk 11 şeklinde vermeye çalışacağım. Dünya Kupası ve Şampiyonlar Ligi’ndeki "Dream Team" misali.

Kaleci:
Ufuk Ceylan (GS) - Cenk Gönen (BJK) - Souleymanou Hamidou (Kay): 6 Puan

Savunma:
İbrahim Toraman (BJK): 14 Puan
Orhan Sam (GB): 9 Puan
Orhan Ak (Buc)-Hakan Aslantaş (Kon)-Gökhan Süzen (İBB)-Eren Aydın (Man): 8 Puan

Ortasaha:
İbrahima Yattara (TS) - Necati Ates (Ant): 14 Puan
Jonathan Santana (Kay) - Furkan Ozcal (Kay): 9 Puan

Hücum:
Bobo (BJK) - Teófilo Gutiérrez TS): 10 Puan

Görüldüğü üzere haftanın en çok kazandıranları İbrahim Toraman ve Yattara. Onları 10’ar puanla Bobo ve Teofilo takip ediyor. Rakamlar da bu haftanın favori takımlarının Trabzon ve BJK olduğunu açıkça ifade ediyor.

Genel Sıralama:
1. Diego FC: 179 Puan
2. PEARL JAM: 178 Puan
3. Atletico Tucuman: 175 Puan
4. kmucek: 171 Puan
5. 34United: 160 Puan

Romantik Ligimizde ise lider değişmese de bu hafta üst sıralar oldukça sıkıştı. Haftaya ortalık iyiden iyiye karışabilir. Bu haftanın en iyisi ise 41 puan alan PEARL JAM oldu ve genel klasmanda da ikinciliğe yerleşti. Rasitlin Juniors ilk kez bir hafta sonunda üst sıralarda yer alacak kadar puan alabildi. Sanıyorum bundan sonra Şampiyonlar Ligi Fantezi Futbol’da aldığı birinciliğin gazıyla toparlanmaya başlar. Bu arada haftanın en çok puan alanlarından biri de Diego Jr oldu. Ki kendisi gerçekten Diego Jr olur. Boynuz kulağı geçiyor mu ne? Haftanın en rezillerine ise diyecek bir şey bulamıyor, utanırlar belki diye not düşüyorum.

4. Haftanın En İyileri:
1. PEARL JAM: 41 Puan
2. DepDepSpor & Diego Jr: 40 Puan
3. Fc Adsız Nefer & Raistlin Juniors: 36 Puan
4. kmucek: 35 Puan
5. ccc Livorno ccc: 34 Puan

4. Haftanın Rezilleri:
31. FC Don Kisot & 1hiç: 16 Puan
32. Gençgolcüler & MULE: 15 Puan
33. Tribünsel Team & OLyon: 14 Puan
34. solucanınho: 12 Puan
35. Amelespor: 4 Puan

İnleyen nağmeler ruhunuzu sarsın.
Haftaya derbi heyecanıyla görüşmek üzre.

31 Ağustos 2010 Salı

RoKa Fantezi Futbol Ligi - 3. Hafta Sonuçları

Ligde 3. hafta da geride kalırken geçen sezonun şampiyonu Bursaspor 3’te 3 yaparak milli maç arasından önce liderliğe oturdu. Bursaspor’u birer beraberlikle Trabzonspor ve Kayserispor takip ediyor. Aslında bu hafta hem Kayserispor’un hem de Trabzonspor’un galip geleceğini düşünmüştüm ama rakipleri Ankaragücü ve Antalyaspor buna izin vermediler.

Haftanın açılış gününde Ankaragücü ile Kayserispor 1-1 berabere kalırken, benim için bir başka hayal kırıklığı olan Gaziantepspor ise kendi evinde Konyaspor’dan beraberliği son dakikalardaki yalandan penaltı ile kurtarabildi, 2-2. Vittek ve Sestak’ın yokluğunda Ankaragücü’nü kurtarabilecek tek eleman, Sapara görevini yaptı ve Ankaragücü’nü mağlup olmaktan kurtardı. Kayserispor ise Zalayeta ile gol yollarında daha etkili olacaktır önümüzdeki haftalarda. Konyaspor’u hala başından sonuna kadar izleyebilmiş değilim ama 2 haftadır beni şaşırtıyorlar. Düşündüğüm kadar boş değiller sanırım. Ki Montona’nın da takıma katılması ve katılır katılmaz topu filelere asmasıyla daha da bir güçlendiler. Antep ise anlamadığım şekilde etkisiz oynuyor. Bunu Tolunay’a bağlıyorum biraz. Hala ilk 11’ini ve sistemini tam olarak belirleyememiş, kafasında oturtamamış gibi geliyor.

Kayserispor’dan S.Kesimal, Ankaragücü’nden Mehmet Çakır, Antep’ten Mehmet Yılmaz ve Julio Cesar ve Konya’dan Montona ve Emre Toraman attıkları gollerle hem takımlarına hem de kendilerine ilk 11’de yer veren fantezi futbol oyuncularına puan kazandırdılar.

Cumartesi günü benim için banko maçların olduğu gündü. Bursa deplasmanda Sivas’ı 0-2 ile geçerken, İBB ve Buca, Kasımpaşa ve Gençler’i aynı skorla (3-1) puansız olarak evlerine gönderiyorlardı. İBB’nin eksiklerine rağmen sessiz sedasız her zamanki topunu oynaması etkisiz Kasımpaşa karşısında rahat kazanmalarını sağladı. Kasımpaşa’nın ise geçen seneki performansından çok uzak olduğu apaçık ortada. Buca, sonunda Bülent Uygun’un biraz ofansif oynamayı düşünmesiyle sadece defansıyla lige tutunacak gibi görünen Gençler’i dağıtmayı bildi. Son şampiyon ise doludizgin yoluna devam ediyor.

İBB’den İskender Alın, İbrahim Akın ve Herve Tum, Kasımpaşa’dan Henrique, Buca’dan Orhan Ak, Koray Çölgeçen ve Manucho, Bursa’dan ise Volkan Şen, bu haftanın en çok puan kazandıran oyuncuları arasında yer aldı. Bu haftanın en çok kazandıran futbolcusu ise 14 puan ile Bursa’lı Ali Tandoğan’dı.

Pazar ise tam anlamıyla 3 büyüklerin günüydü. Fener Manisa’yı 4-2, Beşiktaş Karabük’ü 4-1, Galatasaray da Eskişehir’i 3-1 ile geçti. Beşiktaş, FB ve GS kadar zorlanmadı kazanırken. Karabük’ün çekingen oynamaması ve sürekli golü düşünmesi Karabük’ün gelecek performansı, Beşiktaş’ın ise bu haftaki performansı için gayet olumlu oldu. Q7 döktürürken, Nobre de 2 gol birden atarak haftanın en çok kazandıran oyuncuları arasında yerini aldı. Fenerbahçe ise maçın son 25 dakikasında açıldı ve farkı açtı. Niang 2 golle merhaba derken kaptan Alex ve Lugano gollerine birer yenilerini daha eklediler. Gökhan Gönül’ün yerine oynayan genç Okan’ın performansı ise ayakta alkış aldı. Galatasaray ise Ivesa’nın Baros’a asisti ve V.Yaman’ın kendi kalesine attığı golle hiçbirşey yapmasa dahi maçı kazanacaktı zaten. Ki bütün maç boyunca bir şey yaptıklarını söylemekte gerçekten güç olur. Es-Es ise onlardan daha da beter durumda. Rıza Efendi’nin bir an önce bir şeyler yapması gerekiyor.

Pazar günü, takımlarında Nobre, Niang ve Alex olanlar 10’ar puandan 30 puanı hanelerine yazdırdılar. Ayrıca, Guti, Quaresma, Simpson, Baros, Isaac, Emenike, Lugano, Servet ortalamanın üzerinde kazandıran oyuncular oldular bu hafta.

Kapanış maçında ise ligin en hazır takımlarından Trabzonspor deplasmanda Antalya ile 0-0 berabere kaldı. Teofilo’nun yokluğunda Jaja ilk 11’de sahaya çıktı. Mehmet Özdilek ilk haftadaki 4-0 Fenerbahçe mağlubiyetinin etkilerini zaman içerisinde yok etmek için evinde de olsa 2 haftadır takım defansını özellikle sağlam tutmaya çalışıyor. Ki daha fazla moral bozukluğu yaşamasınlar. Ve bunu da başardı. Trabzon ise oldukça etkisizdi bütün maç. İlk yarı sadece 2 şut ve 0 pozisyon ile tamamlandı.

Fantezi futbol liginde ise geçen haftaki görüntüden eser kalmadı. Geçen haftanın lideri kmucek bu hafta rezil bir performans gösterince zirve değişti ve aradaki fark kapandı. Puanlar gayet birbirine yakın.

Öncelikle 3. haftanın durumuna bir bakalım. Plase 58, Atletico Tucuman ve bendeniz Diego 56 puan ile ilk 3 sırada yer aldık bu hafta. Gençgolcüler iddia ettiği üzere 55 puan ile hemen ardımızdan iyi bir performans sergiledi. Bir parantez de or-ka idman yurdu’na; ilk haftasından aldığı yüksek puanla geç başlamış olsa da iddialı olduğunu gösterdi, gayet iyi bir başlangıç. Birinci ve ikinci haftanın en iyilerinden kmucek, BalgatFedayileri, HoAmca ve Azbispor bu hafta adeta sonuncu olmak için birbirleriyle yarışmış gibiler. Genel Klasmanda ligimizin 13. sıradan 30. sıraya gerilemesini bu arkadaşlara borçluyuz sanırım. Sağolsunlar :)

Ligin genel durumuna baktığımızda ise istikrarlı 34United’ın 140 puanla zirvede olduğunu görüyoruz. Bendeniz de aynı puan ile kendisinin hemen ensesindeyim. Atletico Tucuman bu haftaki çıkışıyla 3. sıraya kadar yükseldi. PEARL JAM 1 puan farkla geçen haftanın lideri kmucek’i geçerek 4. sıraya oturmuş durumda.

Geçen hafta kalitesiz olan ligimiz bu hafta şenlik yeri gibi maşallah. Her şey tepe taklak olmuş durumda. Neymiş lig uzun maraton, romantikler bir milyonmuş.

İyi dinlenin, arayı değerlendirin. Döndüğümüzde daha yüksekte kapışalım.

Not: Ligi ilk 2 sırada tamamlayan takımlar direk olarak Şampiyonlar Ligi’ne katılmaya hak kazanırken 3. sırada tamamlayan takım ön eleme oynayacaktır. Sonraki 6 takım ise UEFA Avrupa Ligi düşler sahnesinde ligimizi temsil edecekler. 10. sıradaki takım ise Spor Toto’ya direk olarak katılacaktır. Ligin son 6 takımı ise gözlerinin yaşına bakılmaksızın Bank Asya 2. Ligine düşürülecektir.

13 Temmuz 2010 Salı

Dünya Kupası Fantezi Lig Sonuçları

Dünya kupası İspanyolların zaferiyle sona erdi. Her ne kadar finalde Hollanda’yı desteklemiş olsam da kupayı bugüne kadar kazanmamış bir takımın kazanması iyi oldu. Aslında İspanya bu jenerasyonuyla kupayı kazanmayı hak ediyordu. Ama yatıp kalkıp Villa’ya dua etsinler. Tabi portakallar da Sneijder’e.

Kupayla beraber Romantik Kanaryalar Fantezi Futbol Ligi ve Tahmin Ligi de sona erdi. Klasik Lig’de ruyatakım’ın yönettiği illiniKars şampiyonluk ipini göğüslerken, bendenizin yönettiği DiegoL ikinci ve burun farkıyla tarjeta’nın yönettiği Gold Squadron üçüncü oldu.
World Cup Mode’da ise; çeyrek finalde raistlin07’yi ve yarı finalde dreamascan’ı eleyen bendeniz ve çeyrek finalde hoamca’yı ve yarı finalde zephrum’u eleyen ruyatakım finalde karşı karşıya geldi. ruyatakım yine burun farkıyla şampiyonluk ipini göğüsledi. Üçüncülük ise zephrum’un oldu.
Head to head kapışmada ise, bendeniz 6 galibiyet, 1 mağlubiyet ve toplam 18 puanla ilk sarıda yer alırken, 4 galibiyet, 2 mağlubiyet ve toplam 12 puanlı 2 takımdan Gold Squadron ikinci, zapatistaspor üçüncü oldu.
Serkane, hoamca, zephrum, salih06 ve alkolik’in turnuvadaki performansları ise tüm izleyenlerde hayal kırıklığına neden oldu. Kendilerinin daha çok çalışıp bir dahaki turnuvada daha iyi yerlerde olmasını diliyoruz.

Romantik Kanaryalar Tahmin Ligi’nde ise tam anlamıyla raistlin07 rüzgârı esti tüm turnuva boyunca. Serkane ve hoamca’nın yaptığı ataklar da yetersiz kaldı raistlin07’yi tahtından indirmeye. Kendisi açık ara önde tamamladı klasik tahmin ligini. Hoamca ikinci, Serkane ise üçüncü oldu.
Bendeniz ise çok kötü bir tahmin ligi geçirdim. Son dönemeçte tarjeta’ya da geçilerek ancak beşincilikle bitirebildim ligi. Buna rağmen World Cup Mode’da en yüksek puan aldığım tur olan çeyrek finalde raistlin07’yi kupa dışına iterek büyük bir sürprize imza attım. Ancak yarı finalde hoamca’ya 8 puan farkla geçildim ve üçüncü oldum. Hoamca ise finalde rapidos17’ye yenilerek ikinci oldu.
Tahmin Ligi kafa kafaya kapışmasında ise, raistlin07 son turdaki atağıyla aynı puanda olmalarına rağmen Serkane’yi averajla geride bırakarak yarışı önde tamamladı. Bendeniz ise 7 maçta sadece bir galibiyetle son sırada yer aldım.

Son olarak, bu oyuna başlamama sebep olan Arkhe’ye teşekkür ederek blogumuzu temsilen sadece benim ve tarjeta’nın katıldığı Arkhe Ligi’nin son durumu hakkında bilgi vereyim. 38 kişilik ligi bendeniz 7., tarjeta ise 13. sırada tamamladı. Turnuvaya kötü başlayan Arkhe ise yaptığı ataklarla üçüncülüğe kadar tırmandı. World Cup Mode’da ise maalesef ki ilk eleme maçlarında tarjeta ile karşı karşıya geldik. Erken final niteliğindeki bu karşılaşmayı bendeniz kazanarak finale kadar çıktım. Finalde ise Arkhe Lig’inde Arkhe’yi yenmek olmaz diyerekten ikincilikle yetindim. Arkhe head to head kapışmada ise aynı puana sahip olmamıza rağmen bendeniz averajla 9. sırada yer alırken tarjeta ise 11. sırada yer aldı.

Bir dahaki dünya kupasını 4 yıl beklememiz gerekecek ama fantezi futbol için bu kadar beklememize gerek yok sanırım. HoAmca, Şampiyonlar Ligi ve Süper Lig’de kapışmaya devam edebileceğimizi söylemişti. Umarım bu defa daha çok, daha aktif bir katılımla daha güzel bir muhabbet olur.

Bu da bendenizin Panini Virtual Sticker Album'ü...Eksiksiz...

9 Haziran 2010 Çarşamba

Guney Afrika 2010 Eglencesi...

Guney Afrika 2010 Dunya Kupasi'nin baslamasina sayili gunler kala bu heyecani biraz daha eglenceli hale getirmenin yolu biz futbolseverleri de isin icine katmayi amaclayan oyunlardan geciyor. Her organizasyonda oldugu gibi bu turnuva oncesi de cesitli internet sitelerinde hem tahmin hem de fantazi lig tarzi bir cok oyun yeraliyor. Onlarca site icerisinden bizim tercihimiz ise gerek kullanici dostu arayuzu gerekse de maclarin takibinde yaratacagi kolayliktan dolayi Fifa'nin resmi sitesi tarafindan duzenlenen oyunlar oldu.

Asagidaki linklere tiklayarak oyunlarin sayfalarina ulasmak ve kayit isleminden sonra oyunlara katilmaniz mumkun. Linklerin hemen altlarinda ise olusturdugumuz gruplarin kodlari bulunuyor, arzu ettiginiz takdirde olusturdugumuz gruplara katilabilir ve bu heyecana bizlerle birlikte ortak olabilirsiniz. Inaniyoruz ki ne kadar cok kisi olursa bir o kadar keyifli olacaktir...

Simdiden iyi eglenceler...

Tahmin Oyunu: Fifa World Cup Predictor Challange
Romantik Kanaryalar / 171261-8707
RKblog-head-to-head / 171261-8712

Fantezi Lig: Fifa World Cup Fantasy League
Romantik Kanaryalar / 567498-121404
RKblog-head-to-head / 567498-121506

28 Kasım 2009 Cumartesi

Daha da Geriye Bakmayin...

Bu sahada olan Fenerbahce degildi, daha dogrusu Fenerbahce bu olmamali, kimse masal anlatmasin... Ne uzerine yazmaya deger ne de uzerine dusunmeye... Su an Daum basin toplantisi yapiyor ve tek kelime ile sacmaliyor, o da henuz sahada olan biteni idrak edebilmis degil...Bende tek bir aciklamasi var; uzerine giydikleri formanin degerini, hangi kulupte ne amaci ile oynadiklarini bilmeyen futbolcular var...Hem bugun sahada, hem de saha disinda... Daha da geriye bakmayin kardesim...

26 Kasım 2009 Perşembe

Taraftar...

"Tezahurat surerken, sadece bir Kevin Keagen, bir David Becham, bir Tony Adams, bir Ronaldo ve bir Robert Pires vardir. Bununla birlikte, oyun icin taraftarlar bu insanlarda cok daha onemli bir yer isgal eder. Sahadaki 22 oyuncu, siyahli adami, hocalari ya da baskanlari bos verin; soz konusu futbol olunca onemli olan tek bir insan grubu vardir, taraftarlar. Taraftarlar olmadan bunlarin hicbiri var olamazdi. Sunu bir dusunun, Birlesik Krallik'ta her hafta 650 binden fazla insan bir futbol macina gidiyor ya da bir mac izliyor; bu rakam Avrupa capinda 10 milyonu asiyor. Eger Orta Cag'da olsaydik ve bu insanlarin hepsi bir arada dursaydi, karsilarinda hic kimsenin bir sans bulamayacagi bir ordu olustururlardi. Ne yazik ki taraftarlar kendilerini bir ordu olarak gormuyorlar, daha cok oyunu yonetenlerin de istedigi gibi sahadaki tanrilara ve efendilere harac veren serfler gibi davraniyorlar. Oyunun son 25 yilinda degismeyen tek sey bu oldu"
Craig McGill - Football Inc. - How Soccer Fans Are Loosing The Game

18 Mart 2009 Çarşamba

Oyunlarla Futbol -C64-

90 yılıydı sanırım, babamın hayatımın en güzel hediyesi olarak aldığı C64 ile tanıştım. Ardından geçen seneler boyunca joystick, atari kolları, klavyeler , mouselar ve de game padlerle devam eden yolculugumun başladığı yıl yani.

Ön bilgi olarak şunu söylemek lazım c64 kollarında tek bir tuş vardı pas, şut, top çalma adam değiştirme ( o da ne?) hepsi o sihirli kırmızı tuşla yapılırdı. Sahada 11 oyuncunun tamamı olan oyunlar kalite oyunlardı. İlk olarak tüm C64 müdavimlerinin ilk durağı olan Emily Hughes Soccer C64 zamanının en keyifli oyunlarındandı, özellikle iki kişi iseniz, oyuncu özellikleri şimdiki gibi 100 ya da 99 üzerinden değil 3 (yazı ile üç) üzerindendi ve yanılmıyorsam 3 başlık altındaydı. Ne inanılmaz özgürlük. Bir kaleye attığınız golü diğer kaleye atamazdınız , her kalenin ayrı taktikleri vardı, kale ve top seçiminin en önemli olduğı yıllar. Joystick kolunu geri çekerek topun dibine de girip uzaktan aşırtma goller atılan EmHu ile yıllarımız geçti. Diğer aletlerde ve de atari salonlarında çok tutsa da C64 sahipleri ısınamadı Kick Off serisine ; yavandı ve de çok hızlıydı. Topu ayağımıza yapıştıramıyor dolayısıyla da top bile süremiyorduk. Tepeden bakış (bird's eye!) denince de tabi ki Microprose Soccer'ımız vardı, dünya kupasına giden yolda attığımız gollerin replay'ini gösteren ilk C64 oyunuydu.

Yağmur yağdığı anda akrobatik topçular dönerek yuvarlanır kaleciler taç çizgisine kadar plonjon yapardı. Top ayaktan çıktıktan sonra falso verilen başka bir oyun oldu mu hatırlamıyorum açıkçası.
Ara yüklemeli oyunlar furyasında buluştuğumuz "official" Man Utd ve Man Utd Europe oyunları tepe kamereası ile ilişkimizi devam ettirdi. Europe ile Şampiyon Klüpler Kupası kariyerimiz başladı ilk kez. Bir tıkla oyuna başlayamaz teybimizin 30 sayı saymasını beklerdik her maç öncesi, tam bir deplasmanlı kupa heyecanı yani . Oyun yüklerken geliştirilen taktikler, kafada yapılan basın toplantıları... Bir de yanılmıyorsam yine ilk kez karşıma çıkan ofsayt uygulaması, i.ne yan hakemlerle ilk tanışmamız. Mark Hughes'ın çeyrek finalde sayılmayan bariz golünü hatırlar gibiyim . Lakin oyun çok zordu joystick kırılası bu eziyet oyunu illa ki aztec marka ucuz ama taş gibi joystickle oynardım. (Resimdeki Quick Shotların hiç şansı yoktu). Malum yan ürünler pahalı, bütçe kısıtlı.

Microprose Soccer 2 ile ABD'de futbol oynandığını öğrendik, ama buz hokeyi gibi top kenarlardan dönerdi, replay modu hala açık olsa da artık çaprazlardan falso ile gol atamaz olmuştum. İsmini ilk kez duyduğumuz takımlarla oynamak sarmamıştı açıkçası.
Farklı konsepte sahip menejerlik oyunları da vardı C64'te, İngiliz alt liglerinde, Dünya Kupası elemelerinde boy gösterirdik. Oyunları çektirdiğim yerde (kaset götürür oyun çektirirdik sonraları disket götürülüp nasıl çekilirse işte), bu oyunların hepsi footbal manager 1,2,3 diye yazıldığından gerçek isimleri onlar mı bilemedim. Ama bir oyun vardı ki ismi de cismi de unutlmaz. Tracksuit Manager, Cm'lerin Fm'lerin atasıdır galiba, yazılarla goller, joystick darbeleri ile ilerleyen günler. Milli takım seçer başlardık oynamaya, dünyada kupa kovalardık. İngiltere kadrosu hazır olurdu bir tek başka takım isterseniz tek tek isimleri girerdiniz 30 ila 100 arası isim, hangi isimin ne kadar iyi oyuncu olacagı tam bir muamma olsa da Brezilya'yı aldıgınızda güclü, Türkiye'yi aldığınızda zayıf olurdunuz. Oyunlarda save etme imkanım olmadığından her gün bazen günde 2 - 3 kez kariyerime başlardım, yüzlerce isim yazmak zorunda kaldığımdan Q klavye ile de tanışım Msn ya da icq'dan yıllar yıllar evvel hızlı yazmaya alışmıştım.
Son olarak dünya bir yana sen bir yana dedirtecek bir oyunum vardı, Footballer of the Year 2. Oyuna oyuncu olarak başlıyoruz, bir uyruk seçiyoruz (tabi ki Arjantinliyiz), bir takım seçip ilk imzamızı atıyoruz. Her maç için maksimum 3 gol pozisyonu seçip o pozisyonlarda gol bulmayı hedefliyoruz. 30 civarı pozisyon vardı yanlış hatırlamıyorsam, mesela 14. pozisyonda rahat gol atarsanız hep onu seçebilirdiniz lakin her sene pozisyonların sırası değişir favorilerinizi arayıp bulana kadar golsüzlükle boğuşurdunuz. Her maç 3 pozisyon seçebilmek için de puanlarınız olması gerekirdi o puanları toplamak için Trivia sorularla boğuşurduk. O sorular sayesinde FA kup finalleri, sonuçları, her İngiliz takımının lakabı, renkleri ve de stadlarını yazmış, ezberlemiştim. Soruları cevapladıkça pozisyonlar, goller milli takım kariyeri yeni transfer teklifleri ve de son nokta "footballer of the year" olmak. O oyuna harcadığım zamanı başka neye harcadım bilmiyorum. Konsept olarak bambaşka bir şeydi, en son PES oyununda "become legend" diye bir mod var ya ona benzer bir oyun işte ama tüm maçı pas almak için bekleyerek geçirmek durumunda değilsiniz, işiniz bu kadar.
C64'le ve futbolla geçen yıllar böyleydi. İlçemin yeşil - kırmızılı takımı yeni bitirmişti 3. ligden amatör lig'e olan yolcuğunu, göç yılları henüz başlamıştı , ve biz teselliyi dışarda toz toprak içinde, atari salonlarında korku içinde, evde çorap yumağıyla ya da joystickle, okulda preslenmiş kola kutusuyla, sırada bozuk para ve uç kutusuyla ve tabi ki tahta bir zemin üzerinde çivilerle kaplı zeminde futbolumuzu oynayarak bulurduk, keyfimize bakardık.