2 Ekim 2010 Cumartesi

C.K.R. Version 3.0

Gelen haberlere göre C.K.R bu akşamki Gençlerbirliği maçının 18 kişilik kadrosuna alınmış. Loran'ın yalancısıyım...

Niye? Neden? Ben anlayamadım. Beklenti nedir? Ne değişti? Bilen varsa buyursun...
Çocuk oyuncağı mı bu; kadro dışı bırak, geri al. Sonra bir daha kadro dışı bırak yine geri al. Disiplin talimatına bundan sonra kim inanır... Ortada bu dengesizlik varken Brezilyalılara laf söylemek hak mıdır?

Öte yandan Kazım bu tavrı hakedecek ne yaptı? Din mi değiştirdi (dini bütün arkadaşlar alınmasın)? Evlendi mi (evli arkadaşlar alınmasın)? Bundan böyle Samandıra'dan eve, evden Samandıra'ya mı (evdeki pijama partilerini nasıl engelleyeceğiz)? Sahada basmadık yer bırakmayacak mı (yüzündeki gamsız ifadeyi ne yapacağız)?

Sarının bir ağırlığı var, Lacivertinde bir tahammül sınırı...

Not #1: Gargamel'e malzeme; bu adamı iki kez kim kadro dışı bıraktı? İki kez kim affetti? Bırakanla affeden aynı kişi mi? Bu işte milli takım yetkililerinin parmağı var mı?

Not #2: Resimdeki forma da çok yakışmış. Popüler kültürün milli takım yansıması...

6 yorum:

hellguard dedi ki...

Saptama yaparken yanlış argümanlar kullanıyorsunuz. Bir futbolcunun profesyonelliğini geliştirebilmesi için "Din değiştirmesi" veya medeni durumunu değiştirmesi mi gerekir illa ki?

Samandıra'da her gün idmanlarda değilseniz, oyuncunun günlük yaşamındaki ve çalışma hayatındaki değişikliklere hakim değilseniz, bir de üstüne böyle sığ tespitler yaparsanız okuyucu gözünde kredi kaybedersiniz.

Saygılar.

Yakup Sabri İNANKUR dedi ki...

Okuduğum en güzel, en açıklayıcı Colin Kazım yazısıydı. Sir Alex Fergusaon çok güzel anlatmış aslında “Teknik olarak doğal yeteneklere sahip bir oyuncu yerine, kötü oynayabilen, ama deli gibi çalışan birini tercih ederim". Bir tarafta Ümit Özat, İbrahim Üzülmez gibi kısıtlı oyuncular. Diğer tarafta Colin Kazım, Batuhan gibi yetenekli oyuncular. İlk grup saygı ve alkış isteği uyandırıyor. İkinci grup için zaten yazılan yazılmış.

Alkolik dedi ki...

Her ikinizede yorumlar için teşekkür ederim...
@hell guard; evlilik ve din meselesi blog yazarları arasında bir espiri. Bu yazıda (muhabbeti bilmeyenler için)anlamsız kalmış olabilir...Kazım konusunda en büyük sıkıntım 3. defa şans görmesi. Bu tip her oyuncuyu 3 kere şans verecekmiyiz veya vermelimiyiz? Kazım katkı verirse oturup üzülecek değiliz, ama bu tip oyunculara verilen bu tip aflar her daim takım yapısında sıkıntı yaratır düşüncesindeyim...

Diego dedi ki...

kendisine karsi olan tavrimi ve dusuncelerimi zaten biliyorsunuz. benim icin kazim olayi artik kisiseldir. bu nedenle alkolik in soyledigi herseye katiliyorum. sevmiyorum ve kendisini sari lacivert formayla gormek istemiyorum. geldiginden beri kendisine olan inancimi percinleyecek hicbir hareket yapmadi aksine hep kendisinden soguttu nefret ettirdi. sahip oldugu yetenek kırıntılarının uzerine hicbirsey eklemedi.
kazim in kadroya alinmasiyla ilgili aykut un bir beyanı olmus "bu kendisine bir oduldur, odul olarak gorurse" gibisinden (hoamcadan duydum ama bulamadim net hangi cumlelerle ifade edildigini). ben bunu ve dier sanslari degerlendireceine dair umidimi kestim kazimdan coktan. duzelirse de ne ala. ama dedigin gibi o yuzundeki gamsiz ifade kendisinden nefret ettirmeye devam edecek beni. ha denk gelir de seklini degistirirsek bigun o zmn bakariz :)

Tarjeta Amarilla dedi ki...

alkolik yazmiyorsun yazmiyorsun, yazinca da sicip siviyorsun :)

Alkolik dedi ki...

tarzım bu:)