İvan'ın yokluğunda mücadeleye Arslan, Marshall, Kemal, Ersin, Coskovic, Emre ve libero Serkan ile başladık. Burada anlam veremediğim konu neden Geriç'le maça başlamadığımız kaldı ki maçın ilerleyen dakikalarında da çok az süre aldı Sırp oyuncu. Madem Geriç'e bu kadar az dakika vereceğiz İvan gibi bir yıldızı -tabi bir sakatlığı yoksa- neden kenarda oturtuyoruz? İlk sete hızlı başlayan taraf Ankara ekibi oldu ancak setin sonlarına doğru oyunu dengeleyip seti 22-25 kazanmayı bildik. 2. sette diğer setlere göre nispeten daha az zorlanarak 20-25'lik skorla durumu 0-2'ye getirdik. Maçın son seti ise yine çekişmeli bir mücadeleye sahne oldu ve 25-27'lik skorla noktalandı. Maç genelinde takımın iyi manşet alamaması, blok tutamaması ve servislere yüklenildiğinde hatalar yapılması dikkat çeken noktalardı. Takımın istenilen seviyede olduğunu söylememiz güç ama önceki yıllardan da bildiğimiz bir şey var ki o da bu takımın geç form tuttuğu.
Bu arada son olarak henüz yeni bir salon olmasına rağmen Başkent Voleybol Salonu'nun tavanının maç boyunca akması ve sürekli zeminin belli bir kısmının silinmek zorunda kalması olumsuz bir konuydu. Zaten bu salonla ilgili en sevdiğim şey kafeteryasındaki ve ilk olarak Süper Kupa maçında keşfettiğimiz kaşarlı tost - şimdiye kadar yediğim en başarılı tost diyebilirim- yolunuz düşerse tavsiyemdir mutlaka deneyin...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder