Budapeşte gezisi gündeme geldiğinde şehrin stadlarını ziyaret etmek aklıma gelen ilk şeylerden biriydi, kolpalara atkı katkısı yapmaktan sonra. Dolayısıyla Google Earth'te otel ararken ve gezilecek mekanlara bakarken bir yandan da şehirdeki stadların yerlerini ve oralara nasıl ulaşılacağını araştırdım, resimde görüldüğü üzere :) Listede MTK'dan Ferencvaros'a, Ujpest'ten Honved'e 8 takımın stadı vardı.
Cukor'un toplantıya katıldığı saatler için planım hazırdı. Aslında aklımda mümkün olduğu kadar çok stadı görmek vardı, ancak şartlar sadece birkaç tanesini görmeme müsade etti.
Ferenc Puskás adını çok duyduk, okuduk. Bu nedenle ilk ziyaret edilecek yer O'nun adının verildiği eski Nép Stadion'du. Şehir merkezinden çok da uzakta olmayan stada giderken yavaştan kar atıştırıyordu. Stadın girişini biraz zor da olsa bulduktan sonra ziyarete açık olan alçak tribünlerin merdivenlerini tırmanırken heyecanlandığımı ve merdivenleri giderek daha da hızlı çıkmaya başladığımı farkettim. Tribünlerin zirvesine ulaşıp da yeşil çimleri gördüğümde kendimi sanki birkaç saate başlayacak olan Macaristan milli takımının maçını çok uzaklardan izlemeye gelmiş bir futbol dilencisi gibi hissettim ve tabi ki Puskás ve arkadaşlarını izleyebilecek olmak heyecan verici, güzel bir düşünceydi.
Skorbordda sanki 7-1 yazıyordu. Tarih 25 Mayıs 1954'dü. Golleri Macarlar adına Ferenc Puskás (2), Sándor Kocsis (2), Mihály Lantos, Nándor Hidegkuti ve József Tóth kaydederken İngilizlerin tek sayısı Ivor Broadis'ten geliyor ve bu skor İngiltere tarihinin en kötüleri arasında yerini alıyordu.
Ferenc Puskás Stadion'dan sonra sırada renkleriyle bizi kendine çeken MTK Budapeşte'nin stadı vardı, Hidegkuti Nándor Stadium.
Gündüz vakti otobüs durağının yanındaki büfede demlenen amcalardan yol tarifini aldıktan sonra 2 duraklık tramvay yolculuğu ve tam da aradığım yerdeyim. Ferenc Puskás Stadına göre gayet mütevazı, basit, elini kolunu sallayarak girebildiğin, sen fotoğraf çekerken idari binadakilerin "naapıyor len bu" tadında baktıkları ve havanın kararmaya yüz tutması üzerine gözlerin yeşile boyanmasını müteakip stadtan ayrılış.
Kış olması ve havanın erken kararması nedeniyle adımlarımı hızlandırıyorum. Zira yol üstünde bir stad daha var. Havaalanından otele giderken yanından geçtiğimiz yeşil beyaz Ferencvárosi TC'nin stadı, Albert Flórián Stadion.
Budapeşte'nin güzide kulüplerinden birisi Ferencváros, Yeşil Kartallar. Yeşil beyaz tribünler gayet hoştu. Ancak içeri girerken biraz kapıdaki abilerin ingilizce bilmemesi sebebiyle derdimi anlatmakta güçlük çektim. En sonundda "foto foto" diyerekten birkaç foto çekmeme müsade ettiler. Sonrada bir kağıda maç günü ve saatini yazarak "buyur gel misafirimiz ol" gibilerinden edalarla beni yolcu ettiler :)
Şunu da belirteyim ki Budapeşte'de gezerken atkıları tahsis ettiğim spor mağazası dışında kulüplerin bizdeki Fenerium tarzında satış mağazalarına rastlamadım, Ferencváros hariç. Stadın altında küçücük bir dükkan vardı kulübün ürünlerini satan ve kapalı kapı ardından görebildiğim kadarıyla da gayet güzel ürünlerdi. Ancak saat ilerlemiş olduğundan malesef ki dükkan kapalıydı :(
Aklımdaki ziyaretleri gerçekleştirmenin sevinci ile günü bitirmek üzereyken yol üzerinde bir tabela ve tabelanın arkasında spot ışıklarını gördüm ve tabi ki ışığa doğru yürüdüm :)
Siketek Sport Klubja günün son süprizi ve eşantiyonuydu. Hava karardığı için yakılan ışıklar kendini gösteriyordu, ya maç vardı ya antreman. Yaklaştığımda antreman olduğunu ve bir grup gencin çalıştıklarını gördüm. Sanırım amatör bir kulüp diye düşündüm ve hala öyle sanıyorum ama web sayfalarına baktığımda amatör de olsa kulübün 1912 yılında kurulmuş olduğunu görmek şaşırtıcıydı benim açımdan.
Günün sonunda yürümekten ayaklarıma kara sular inmişti ama gitmişken buraları görmek gayet güzeldi. Yine de gönül isterdi ki, Újpest FC'nin, Volan SC'nin, Vasas SC'nin, Honvéd FC'nin ve de Budapesti Spartacus'ün stadlarını da ziyaret edebileyim. Ne diyelim onlar da bir dahaki sefere inşallah :)
6 yorum:
Kiskandim resmen,stadlarin icine girip resim cektigini bilmiyordum, harika olmus...
Bu arada MTK'nin stadina adini veren Nándor Hidegkuti de Macar futbolunun en buyuk efsanelerindendir Wembley'deki 3-6'lik macta hattrick yapmisligi da vardir...
bir de Puskas a dair kısa bir yazı yazacağım ama ordan aldığım otobiyografisi evde kaldı. 3-6 lık mactan orda bahsetcektim kısaca ama stadtan bahsetmişken o macın rovansı niteligindeki 7-1 lik maca deginmeden gecemedim :)
ayagına saglık diego, gitmis kadar olduk. tam bir futbol dilencisi tadında takılmıssın bi dahaki sefere bir de mac denk getirmen dilegiyle:)
bu arada ferenc puskas stad girişinin mimarisine dikkat.
Ferencvaros stadındaki adam mac saatini yazınca kağıda giderim diye düşünmedim değil ama malesef bizim dönüş günümüzden bir gün sonraydı mac :( dediğin gibi bir dahaki sefere artık. mimari bilgimiz zayıftır yardımcı olsana. bir de heykelleri vardı tam bu kapının karsı tarafında ve heykelin altında isimler, tarihler. bilahere gösteririm diger fotolarla birlikte
gitmeden gormus kadar olduk, sagolasin, kanka:)
o stadlar kan alıyodur simdi..Dilleri olsada gecmisi anlatsalar..
Yorum Gönder