30 Mayıs 2009 Cumartesi
21 Mayıs 2009 Perşembe
13 Mayıs 2009 Çarşamba
Mutlu Ask Yoktur...

Bir tek aşk yoktur acıya garketmesinBir tek aşk yoktur kalpte açmasın yaraBir tek aşk yoktur iz bırakmasın insandaVe senden daha fazla değil vatan aşkı daBir tek aşk yok yaşayan gözyaşı dökmeksizinMutlu aşk yoktur amaBöyledir ikimizin aşkı da...
Hadi Anlat Bakalim...

"Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Sayın Aziz Yıldırım, 15 Mayıs Cuma günü bir basın toplantısı düzenleyecektir. Toplantı, Fenerbahçe Faruk Ilgaz Tesisleri'nde saat 10:00'da başlayacaktır. Başkan Aziz Yıldırım, görsel ve yazılı medyanın temsilcileriyle görev süresi içindeki icraatlarını paylaşacaktır.
Kamuoyuna Saygıyla Duyurulur,
Fenerbahçe Spor Kulübü"
Forma da bizim, kulup de...
Resmi site acilis sayfasina bunu koyarken hic mi dusunmez hic mi utanmaz...Bu forma ne Ugur'un, ne Volkan'in ne de Maldonado'nun...Tipki bu kulubun Aziz Yildirim'in olmadigi gibi...Birakin Fenerbahcelilerin sevdasini paraya cevirmeye, duygularini somurmeye calismayin artik...
Bu aski babamdan miras alan da benim, evladima miras birakacak da, onun icin deplasmana giden, son parasini ona harcayan, onu giyip sokak aralarinda mac yapan da benim, onun ugruna can verecek de...
Size ne oluyor?
11 Mayıs 2009 Pazartesi
30.Haftanin Oyuncusu...
Inonu Stadi'nda Besiktas ile karsilastigimiz ve artik bir klasik haline geldigi uzere 2-1'lik skorla kazandigimiz macin oyuncusu kullanilan 30 oyun 10'unu alan Gokhan Gonul secildi.Bu kritik mucadelede alisilagelmisin disinda Aragones tarafindan stoper mevkiinde gorev verilen Gokhan, yalnizca bek olmadigi kanitlarcasina performansiyla degme stoperlere tas cikartirken, oylamada Gokhan'i macin diger one cikan isimleri olan Selcuk(8 oy) ve Daniel Guiza(5 oy) takip etti.
Stadyumlar - Venedik
Görüldüğü üzere Venedik gezisi dahilinde Cukor'un toplantıda olacağı 1,5 gün için yol haritam hazırdı. Aklımdaki programa göre ilk önce adada ki Pierluigi Penzo Stadyumunu (SSC Venezia), daha sonra ana karadaki F.Baracca Stadyumunu (Mestre AC), daha sonra Mestre'ye 18-20 km mesafede Treviso'da bulunan Omobono Tenni Stadyumuna (Treviso FBC) ve son olarak da Mestre'ye yaklaşk 30 km uzaklıkta Padova'daki Euganeo Stadyumunu (Padova AC) ziyaret edecektim.PIERLUIGI PENZO STADIO:
OMOBONO TENNI STADIO:
EUGANEO STADIO:
F. BARACCA STADIO:
Etiketler:
euganeo,
f.baracca,
italya,
Mestre AC,
omobono tenni,
Padova AC,
pierluigi penzo,
SSC Venezia,
stadyum,
Treviso FBC,
venedik
10 Mayıs 2009 Pazar
Deivid'ten dalya...
Geldigi ilk sezonda beklentileri bir turlu karsilayamamasina ragmen Izmir'deki Trabzonspor macinda attigi golle sampiyonlugu kazandiran, gectigimiz sezon ise kariyerinin en parlak donemlerinden birini geciren ve ozellikle Avrupa maclarinda attigi birbirinden guzel gollerle bizi sevince bogan Deivid, bu senenin basinda gecirdigi talihsiz olaylar sonrasinda istenilen performansi bir turlu yakalayamamasina ve uzun sure formasindan ayri kalmasina ragmen dun oynadigimiz Denizlispor maciyla birlikte Fenerbahce formasiyla 100.macina cikti.Sozlesme yenilenip yenilenmedigine dair resmi siteden bir aciklama yok henuz ama eger TFF'nin sitesinde yazildigi gibi sozlesmesi uzatildiysa Deivid'i onumuzdeki senelerde saha icerisinde arkadaslariyla girdigi polemiklerle gundeme gelen bir Deivid olarak degil, attigi ve attirdigi gollerle gundeme gelen bir Deivid olarak gormek istiyoruz.
Genclik ve Spor Derbisi..
Dun aksam saatlerinde resmi siteden yapilan aciklamayla 13 Mayis'taki kupa macindan sonra sezonu en azindan kafalarinda kapatacaklarini dusundugum futbolcularimiza bir gorev daha cikmis oldu. 19 Mayis Sali gunu saat 20.00'da Inonu Stadi'nda oynanacak dostluk derbisinde yari yariya paylasilan tribunler onunde karsilasacaklari Galatasaray'i birkez daha yenerek en azindan bu senenin acisini bir nebze daha hafifletmek. Macin adi Fenerbahce-Galatasaray, oynanacagi stad Inonu ve tribunler de yariyariya olunca heyecanlanmamak pek de mumkun olmuyor pek tabi.20 Mayis'taki Shaktar Donetsk-Werder Bremen finali icin Alkolik'le beraber gidecegimiz sehri Istanbul'a seneler sonra Inonu'de yariyariya bir derbi firsatini kacirmamak icin 1 gun onceden gitmemiz farz oldu...
9 Mayıs 2009 Cumartesi
Baska soze gerek yok...
Yari finalde Galatasaray'i gectikten sonra kolay bir final serisi olacagini dusunuyorduk, zira oyle de oldu. Serinin ilk 2 macindaki dominant oyun ve farkli galibiyetler sonrasinda ise Mersin'de oynanacak ilk mac sampiyonluk maci olmustu. Geride kapattigimiz ilk periyot disinda yine ustun bir oyun ortaya koydu kizlar ve Fenerbahce'ye bayan basketbolda ustuste 4. toplamda ise 7. sampiyonlugu armagan ettiler.Sezon basinda kaybedilen Cumhurbaskanligi kupasi haricinde yurticinde hedeflenen 2 kupayi da muzemize getiren kizlarimiz Avrupa'nin en buyuk kupasinda da son sekiz takim arasina kalarak voleybol, basketbol ve futbol branslari icerisinde bu seneki en basarili performansa imza attilar.
8 Mayıs 2009 Cuma
Gezi Yazıları - Venedik - Ekstralar
Gezi Yazıları - Venedik
Yine düştük yollara, yollaraYine aştık dağları, dağları
Ayağım gaz pedalında, ardımda fırtına
Bilinmez ufuklarda, yollardayım
Bulutsuzluk Özlemi’nin böyle bir şarkısı vardı, bir vakit Antalya yollarına düştüğümüzde bir arkadaş dinletmişti. Bu aralar Cukor’un iş seyahatleri sebebiyle sık sık yollara düştüğümüzden, bu şarkı da sık sık aklıma gelir oldu.
Seyahatin ilk 2 gününü gezmeye ayırmıştık ve adada gezmedik yer bırakmadık. Gittiğinizde illa ki görmeniz gereken ve yapmanız gereken birkaç aktivite var sonuçta. San Marco Meydanı (San Marco Çan Kulesi, Saat Kulesi ve Bazilikası), Dükler Sarayı, Büyük Kanal üzerindeki 4 köprü (sırasıyla, Constitution Brigde, Scalzi Bridge, Rialto Bridge, Accademia Bridge), Bizans mimarisine sahip olan ve 1600’lerde Türk tüccarların ticaret merkezi olarak kullandığı Fondaco dei Turchi Sarayı, The Bridge of Sighs (Son Nefes Köprüsü; Dükler Sarayı ile yeni hapishane arasında kapalı olarak inşa edilmiş bir köprüdür ve ismini muhtemelen buradan cezaevine giden mahkûmların Venedik'e son kez bakmasından almıştır), ve bizim otele yakın Santa Maria ve cam işçiliğinin ileri düzeyde yapıldığı Murano adası, görülmeye değer yerlerin başında geliyor. Bunların dışında ise Venedik’in dar sokaklarında aylak aylak gezinmek ve acıktığında ayaküstü bir dilim pizza yemek de gayet keyifli oluyor. Pizzaları gerçekten lezzetli. Bizim milyon tane malzeme ile yaptığımız pizzalardan daha güzel pizza yapıyor adamlar sadece 1-2 malzemeyle. 2 haftalık diyetin üzerine şu saatte canım çekmedi desem yalan olur.7 Mayıs 2009 Perşembe
Kapak Olsun
Çok işim var bugün ama bunu yazmadan güne başlamak istemedim. Erken bulduğu golden sonra ilk maçtaki iğrenç, oynayarak rakibini bozan değil de oynatmayarak kazanmaya çalışan oyununu aynen sergileyen Chealsea'ye, Hiddink'e, Drogba'ya, Ballack'a, Malouda'ya, Terry'ye, Lampard'a, Bosignwa'ya, A.Cole'a, Essien'e, kısacası hepsine ve İngilizlere ve Chealsealilere ve hatta hatta savunma oyunu diye bir oyun icat edene ve bu oyunu Çanakkale geçilmez tadında uygulamaya çalışanlara, bu galibiyetin kapak olmasını diliyorum.Evet taktik bir deha olabilirsin, Barcelona ancak böyle durdurulur diyerek bütün takımı kendi yarı sahanda tutup, 3-5 kez kontra atak yapar ve gol de atabilirsin ama sonunda böyle bir gol yiyip evinin yolunu da tutabilirsin.
Barcelona'nın inanılmaz bir topa sahip olma üstünlüğü vardı bütün maç boyunca (Fener-bjk maçının ilk yarısı gibi) maçın genelinde özellikle de son bölümlerinde Barcelona 10 kişi olmasına rağmen Chealsealiler topu aldıklarında ileri degaj yaptılar sadece topu uzaklaştırmak için. Barcelona yılmadan saldırdı, şükür sonunda istediğini aldı. Hani bizim Hadımköy sporu koysan Barça karşısına o da bu taktikle oynar, oynayabildiği kadarı ayrı tabi.
Chealseali oyuncuların ingiliz kültüründen gelen yerinde, zamanında ve şerefsizce yaptıkları faullerle Barça'nın daha da etkili oynamasını engellemeleri 90 dakika etkili oldu. Bunun tersine Barçalı oyuncular kendilerine faul yapılsa dahi sonuna kadar ayakta kalmaya çalıştılar.
Guardiola'ya da kızmamak elde değil takım 10 kişi kalmasına rağmen 82. dakikaya kadar değişikliğe gitmedi, sadece Keita'yı sol beke çekti. Rutinin dışına çıkmak daha fazla net pozisyon üretmek için Bojan'ı, Gudjohnsen'i daha erken alabilir Yaya Toure'nin yerinde ortada oynayan ve oyunun gerisinde kalıp katkı sağlayamayan Busquet'i oyundan alabilirdi.
Dileyelim finalde bu hataları yapmasın, iki finalistte de eksikler olmasın ve keyifle izlenecek, adına yakışır bir final olsun.
Not: Evet verilmeyen penaltı ve hakemin yalnış kararları da var ama olsun böylesi daha keyifli kapak oluyor...
Kaydol:
Yorumlar (Atom)