3 Mayıs 2009 Pazar

Bir İnönü Klasiği

Bu maç ve kupa finali yaklaştıkça iki başkanın yemek yemesinden sonra çıkan bütün dedikoduların aksine her iki maçta da kazanacağımızı düşünüyordum. Belki de sadece gönlümden geçen buydu. Ama sadece Fener kazansın diye değil. 4 farklı şampiyondan sonra bir 5. olsun diye belki de en çok. Biz elimizden geleni yaptık Sivas gerisi sana kalmış. Kupa için ise tabi ki yıllardır süren hasret bitsin ve rahat rahat UEFA'ya gidelim diye. Ve hatta "şampiyonluk yarınlara kaldııı" diye şarkılar söyleyebilmek için...

Gelgelelim maçtan önce kadroyu gördüğümde itiraf edeyim ki umutsuzluğa düşüp beraberliğe razı olabileceğimi düşündüm. Zira Alkolik'in bahsettiği karakteri takımın gösterip gösteremeyeceğinden de emin değildim. Aragones'e kızdım. Kenarda her ne kadar beceriksiz de olsa stoper Can Arat ve hatta o bölge için daha da tecrübelisi Deniz Barış vardı. Ama Dede Gökhan Gönül'ü stoper oynatmaya karar vermişti, yapacak birşey yoktu, Allah'tan adı Gökhan Gönül'dü. Ve gayet iyi oynadı.

Maçın geneline baktığımızda galibiyeti hakeden taraf olduğumuzu söyleyebilirim, özellikle de ilk yarıda oynadığımız paslaşmaya dayalı ve baskılı oyunla (ki bir ara topa sahip olma istatistikleri %61'e %39'du). Bununla beraber Holosko'nun bireysel çabasıyla attığı golden sonra beşiktaşın uykusundan uyandığını ve oyunu maçın sonuna kadar domine ettiğini belirtmeliyim. Takım, hafif panik yaşadı ve bununla birlikte belki de istemsiz olarak geriye yaslandı ve ilk yarıdaki paslaşmayı tamamen unuttu. Aslında Kazım ve Emreciksin ile iyi kontralar yakalayabilirdik beşiktaş yüklenirken ama onu da çok başaramadık.

Ayrıca,
-Alex'in yokluğunda Semih'in top dağıtıcı oynamasını istemiyorum, olmuyor.
-Selçuk'un Ernst'i düşürdüğü pozisyon penaltıydı bence.
-Emre ve Deivid neden kavga etti bilmiyorum ama Aragones Emre'yi bu sebeple oyundan aldıysa yanlış yapmıştır. Emre de karşılığını dedesi yaşındaki adama el ense çekerek vermiştir.
-Aziz Yıldırım tribünü neden terk etti diyecektim ama, küfür diyorlar.
-Güiza, Kezman olduğunu bir kez daha gösterdi attığı süper golle.
-Sivok 2 sarı karttan kırmızı görmeliydi.
-Hakem penaltı pozisyonundan sonra bütün topları beşiktaş'a verdi.
-Rüştü yine elini kaldırdı :)

Velhasıl kelam güzel oldu, darısı kupa finalinde olsun. Keşke final de İnönü'de oynansa...

İnleyen nağmeler ruhumu sardı
Bir rüya ki orda hep şarkılar vardı

Hiç yorum yok: