4 Şubat 2009 Çarşamba

Reis...

Reis kendi elleriyle, bin bir emekle, buyuk fenerbahce taraftarini arkasina alarak, ailesini bir tarafa koyarak 100. yilda her bransta bu kulube zirve yaptırdı. Hatirlayin 2007 Mayisini, ruya gibiydi. Tamam bu bir ekip calismasiydi, tum camianin payı vardı ama devrimin lideri olarak en buyuk payda onundu. Baskanliginin ilk gununden beri agzindan “Kurumsallasma” lafini dusurmedi. Kulup kurumsallastida. Basin organlari, fenerium, tesisler, arsalar, sponsorluklar, ekonomik yapi vs vs. Yillardir karsisina kimse cikamadi kocaman fenerbahce camiasinda. Onlarca insan kendi gitmek istemesine ragmen birakmadi yakasini. Fenerbahce eski fenerbahce degildi artik. Aziz yildirimin heykeli konusulur olmustu boğazin bir yakasinda. Gun oldu, devran dondu. Baskan ayni baskan; reis ayni reis. Unuttugu tek sey var. Tum bu surecte bugun stada almadigi, pankart astirmadigi, fenerbahce sevgisini burnundan getirdigi taraftari arkasina alarak devrimi gerçekleştirdi.. Tribunde gormek istedigi kombineyi alan, gelen, oturan, sadece izleyen ve giden; her daim soz dinleyen, kibar, efendi, caddeye aşina seyirci ile degil.Bu ikinci kisim devrimin basinda, en zor kisminda piyasada yoktu. Birinci kisimla bu devrim basladi ve buyudu. Taraftar reisi istedigi icin karsina kimse cikamadi. Kabuluz. Taraftar reflekslerine gore kulup yonetilmez. Oyle olsaydi Zico goreve geldiginin 3. ayında kovulmaliydi. Ama taraftar olmadan, taraftara ragmen de kulup idare edilmez. Taraftar sari kadar, lacivert kadar bu kulubun bir parçasıdır.

Devrim yine kendi cocuklarini yiyor.

Yönetim İstifa...

1 yorum:

Tarjeta Amarilla dedi ki...

Sert bir bitiris olmus yazinin geneline bakildiginda...Ciddi anlamda bir kan degisikligine ihtiyacimiz oldugunu dusunuyorum, hele ki boylesine taraftar-yonetim iliskilerinin cikmaza girdigi bir ortamda...