Amarilla "Monday Night Fever" diye ekledi siteye ve belki de hepimizin aklında vardı böyle bir yazı yazmak ama bu sabah içimden geldi yazmak, belki de uzun zaman sonra gelen galibiyetin sevinciyle. Ama bu başkalarının da yazmayacağı anlamına gelmez :)
Birkaç aydır her pazartesi akşamı Ankara'nın güzide stadlarından Çiğdem Arena'da iki takım karşı karşıya geliyor, Hep Yeşil Kalan Çamlar ve Hep Sararan Çınarlar. Maçlara başladığımız ilk haftalardan sonra takımlar zaman içerisinde değişkenlikler gösterse de sabit bir 16-17 kişiyiz. Hava şartlarına, sakatlıklara, yengeden izin alamama, iş seyahatleri vs gibi durumlara göre bu sayı bir şekilde 14 te sabitleniyor. Dengeli iki takımın oluşması için değişimler yaşandı ve bu aralar teknik olarak baktığınızda kağıt üzerinde eşit görünen iki takım yerini alıyor sahada. Ancak, buna rağmen bir takım nadiren kazanıyor ve zamanla bu talihsiz süreç onlara "Hep Sararan Çınarlar" isminin atfedilmesine sebep oluyordu. E haliyle daha fazla kazanan takım da "Hep Yeşil Kalan Çamlar" oluyordu.
Son olarak dün akşam oynanan maçta Hep Sararan Çınarlar haftalar sonra bir galibiyet aldılar, hem de farklı bir galibiyet (özlemişiz:). Tüm temizleme çalışmalarına rağmen, sahanın iki gündür yaşanan yoğun kar yağışı nedeniyle futbol oynamak için hayli zor bir zemin sunması, havanın iç anadolu ikliminin bildiğiniz soğuk iklimini sonuna kadar yansıtması Hep Sararan Çınarlar'ın işine geldi bu hafta (HoAmca'nın öngördüğü üzere:). Ancak galibiyetten veya malubiyetten öte, bütün olumsuzluklara rağmen her iki takım oyuncularının da, gün içerisinde dönen e-postalarda futbol oynamaya ne kadar hevesli olduklarını göstermeleri ve hava şartlarına aldırmadan haftanın bu bir saatinde aldıkları keyiften vazgeçmemeleri takdire değer bir amatör ruhun göstergesidir kanımca. Hemen maç sonrası yapılan maç kritikleri, çay sohbetleri ve sonraki maça kadar süren e-posta muhabbetleri de bu keyfin cabası.
Romantik Kanaryalar olarak bizler biliyoruz ancak bilmeyenler vardır belki diye açıklamak da lazım. Bu, "Hep Yeşil Kalan Çamlar ve Hep Sararan Çınarlar" tabiri futbol, hayat ve amatör ruha dair, bence türk sinemasının en güzel eserlerinden biri olan "Dar Alanda Kısa Paslaşmalar" adlı filmden alınma bir repliktir (ki dünya sinemasında da çok fazla örneği yok). "Hayat fena halde futbola benzer" repliği ile akıllarımızda ve gönlümüzde yer etmiş bu filmi her futbol severin izlemesi ve hatta arşivinde bulundurmasını önemle ve şiddetle tavsiye ederiz.
Aslında sadece bu film üzerine bir yazı yazmak vardı aklımda ama azıcık bahsetmeden de geçemezdim burada. Yine de izlememiş olanlara izlemeleri için zaman vermek adına şimdilik bu kadarla yetinelim ve Hacı Abi (Savaş Dinçel) ile Torba Suat (Erkan Can) arasında geçen ve filmin en can alici repliklerinin yer aldığı konuşmanın konumuzla ilgili kısmından bir alıntıyla bitirelim yazıyı;
Torba Suat: "Sen demiştin ya abi, hani sonbaharda dağlarla çamların arasından görünen yaprakları sararan çınar ağaçlarına bakıp, "İşte bizim takım" demiştin. İşte bizim takım o abi."
Hacı Abi: "Evet, bizim takım, hep yeşil kalan çamlar ve hep sararan çınarlar. Hayatta torba, yeşil kalmak da var, sararmak da."
11 yorum:
Guzel oldu bu hafta :) Koşmadık, topu koşturduk :)
Bekliyoruz onumuzdeki haftayi...Yeni yil yeni sezon... :)
Bu arada soylemeden gecemeyecegim;
"Form is temporary, class is permanent..."
;)
Harika olmuş diego, bundan sonra seriye baglarız diyorum ben:)
tarjeta anam bu lafi bi fotoyla taclandirip siteye koy sen :)
HoAmca 2009 Hep Sararan Çınarların olacak diyorum ben de :)
yazı super olmus diego eline saglik...
dun aksam dogal olarak saha ve iklim sartlari top oynamak isteyen degil oynatmamak isteyen takimin lehine idi...ve onlarda bunu iyi degerlendirdiler...
ayıp bu kadar da çarpıtılmaz ki bi galibiyet arkadaş
hocam bence bide yorumcu atayalım...mactan sonra erman hoca tarzında o yorumlasın macı..hatta bide sansal bulursak tadindan yenmez:)
bence yorumcu yada gozlemci herneyse super bir fikir :)) hem aramizda mac icinde anlasamadigimiz pozisyonlari yorumlar mac sonu bi nevi hakem misali
valla alkolikten iyi bir yorumcu bulamayız , hem mac boyu elestirel bir gozle macı izliyor hem de didaktik kalecilik diye bir kavram gelistirdi:)
elimizden geldigince orjinal fikirler gelistirerek turk sporuna ve soluna yeni bir soluk getirmeye calisiyoruz:)
Yorum Gönder