23 Aralık 2008 Salı

III. Konya Seferi (unplanned in Rixos)

"Hikayesi" daha once farkli gozluklerden aktarilmis olan Odtufeb'imizin tarihine bakildiginda Konya’ya yapılmış 2 sefer goze carpar. Bunlardan ilki “Alman Umit Milli Takimi” kaptani yildizimiz Mustafa Dogan’in ustun hamlesiyle bir kabusa donusmus, yapilan ikinci sefer ise kazasiz sonuclanmisti. Ancak Konya seferlerimiz yakindan incelendiginde, akilda kalanlarin neredeyse tamaminin saha disinda yasadiklarimiz oldugu gorulecektir: Konya girisinde aracimizin kusatilmasi, tum lokantalarin kapali olmasi sebebiyle uzun sure ac kaldiktan sonra “uyanik” bir esnaf tarafindan “karartilmis” mekaninda beslenmemiz ve kapi onunde birbiri ardina goturulen baklavalar, Konyali oldugu soylenen (!) kilavuzumuz sayesinde stada yanlis kale arkasindan yaklasmamiz ve tum stat cevresini Reis ve omzunda tasidigi pankarta yapilan tacizleri savusturarak gecmemiz, stat cikisinda yasanan olaylar, araclarin taslanmasi ve polisin araclari taslanan taraftarlarimizi korumasi (!) sonrasinda elinde kasaturasi ile panik icinde otobusumuze binen taraftar (?) ve ondan kazasiz-belasiz kurtulma cabalarimiz vs vs. Eminim bu satirlar bir cok zihinde bazi simsekler caktirmaya yetmistir.

I. ve II. Konya seferleri sonrasinda gozumuzu batidaki kalelere dikmistik ve 2008 Nisan’ina kadar isler bekleneden iyi bile gitmisti. Agustos 2008 hatalar ve moral bozukluklarinin baslangici oluyor ve takimimiz bu durumdan Kasim ayindaki ilac gibi maca kadar kurtulamiyordu. Sonrasinda tekrar yukselis donemi basliyor, hatta kimilerine gore "efsane" geri donuyordu. Tam bu sirada, gercekten cok kritik bir donemde, takimizin onune yine zorunlu bir Konya seferi cikiyordu. Yukselisin surdurulebilmesi icin zafer gerekliydi. Tam da bu donemde, bendeniz Ingiltere’den gelen heyet (!) ile mesgul olmaktaydim ve bu sebeple de macta Alkolik’lerde yerimi alamayacagimi dusunuyordum.

Bir tarafta bunlar yasanirken, hayatimin bir baska noktasinda farkli olaylar gelisiyordu. Aralik ayi basinda gelen bir faks, I. Vinc Sektor Zirvesi’nin Konya’da toplanacagi bildiriyordu. Tarih 19 Aralik 2008 Yer: Rixos Otel Konya Saat: 18:00 – 21:00 diyordu. Vinclere karsi olan “tamamen duygusal” ilgim sebebiyle bu zirvede yerimi almam kacinilmaz oluyordu. Ancak toplanti haftasi gelene kadar, sizlerin belki de hemen farketmis oldugu muhtesem tesaduften habersizdim.

Zaman geciyor ve takvimler 19 Aralik tarihini gosteriyordu. Sirketten kalabalik bir ekiple ogleden sonra Konya yoluna dusuluyor ve saat 17:30 civarinda Rixos Otel’e ulasiliyordu. Yol boyunca yapilmis olan konusmalarin dagitmis oldugu zihnim, otel onundeki kalabaligin sebebini anlamakta baslangicta zorlansa da iceri girer girmez farkli noktalarda goze carpan sari lacivert renkler beni kendime getiriyordu. Ortamda bulunmamizi saglayan misyon uzerimize agir bir yuk yuklemis durumdaydi ve profesyonel goruntumuz de bilinen taraftar kimligimizi tam anlamiyla sergilememize musade etmiyordu. Bir taraftan “tesadufun bu kadari olur mu?” diye sevinirken, diger taraftan maca gidemeyecek olmanin buruklugu ile lobide oturmus bekliyordum. Once idari menajerimiz Volkan Balli gorundu. Siyahlar icinde resepsiyona yaklasti, birseyler konustuktan sonra geldigi yone geri dondu. Derken birbiri ardina patlayan flaslar takimimizin geldigini haber veriyordu adeta. Bir anda yerden insanlar bitiverdi sanki ve futbolcularimizin etrafi sarildi. Kimisi durup fotograf cektirdi, kimi orali bile olmadan yurumeye devam etti. Yine en neselisi Carlos’tu. Dede yanina gelen kimseyi geri cevirmedi neredeyse (reytinginin cok yuksek oldugunu soylersem yalan olur). Alex ise ipod’u kulaginda, transit gecti deyim yerindeyse. Macin kahramanlari Onder (galibiyet ve golden emin) ve Deivid (yuzu gorunmese de dovmeye bakarak saglama yapilabilir) otelden ayrilirken kameralarimiza iste boyle takildilar.



Bir tesaduf sonucu da olsa III. Konya Seferi’ni yapmis olmanin hakli gururu ama maca gidememis olmanin uzuntusu ile girdim toplantiya. Toplanti sonunda mac sonucunu ogrendigimde uzuntu gidiyor ve yerini “totem yapmistim ben zaten” sevinci aliyordu. (konu komsuya karsi) Konya’ya toplantiya giderken, kendini Kadikoy’de bulmak seklinde de ozetlenbilir aslinda durum. Keske tum tesadufler boyle olsa, oncesi ve sonrasiyla.

2 yorum:

Diego dedi ki...

owner the ballı :)
ama beklenirdi ki toplantiyi ekip maca siyirasin takim otubusuyle :))

HoAmca dedi ki...

senin ki fatih'in italya seferine benzemis owner, kılıc cekmeden teslim almıssın kaleyi:)