Yazık bu taraftara be...
Geçen hafta Kasımpaşa haketmişti kazanmayı ama bu hafta Eskişehir için bunu söylemek mümkün değil. Bizim takımda bir atraksiyon olmayınca da bu sonuç kaçınılmaz oldu.
Daum 3 değişiklik birden yaptı ama 3 hakkımız daha olsa onları da kullanmak isterdim. Bakıyorum, Semih bitmiş bütün pozisyonları mahvetti, Santos ölmüş topu da kendisiyle birlikte toprağa götürmek istiyor, Topuz ve Selçuk hiç yok, Vederson dersen hiçbirşey yok. Bilica ve Lugano mücadele ediyor, Baroni, Alex ve Gökhan Gönül destek vermeye çalışıyor. Ama hepsi minimum düzeyde. Oyuna ne kadar konsantre oldukları ilk golde görülüyor; korner öncesi herkes elini kolunu sallayarak dolanıyor ortalarda, bir tane topa bakan yok. Sanıyorlar ki onlar yerleşecek, pozisyon alacak da karşı takım ondan sonra kullanacak korneri.
Daum'a bakıyorsun sezon başından beri Santos ile Vederson'u döndürüyor sol kanatta, ikisinden de bu şekilde oynadıkları sürece bir cacık olmayacağı aylar öncesinden belli olmasına rağmen. Bir kere de Özer'i 90 dakika oynatayım orada demiyor. Ama aylardır sahaya sürmediği Uğur'u kurtarıcılardan biri olarak alıyor her zamanki gibi golü yedikten sonra.
Top oynamak da neymiş boşverin canım, binelim son model arabalarımıza akalım alemlere zihniyete birisi dur desin artık. YETER!
Merak ediyorum, yediğimiz ilk golden önce Eskişehirspor ceza sahası önünde serbest vuruş verildiğinde ana avrat söven Rıza Efendi faul olan pozisyon sonrası kornerden gelen golden sonra da aynı küfürleri savurdu mu acaba gözünün önündeki faulü görmezlikten gelen yan hakeme? Yada başka pozisyonlarda hakeme itiraz ederken her kornerde Lugano ve Bilica'ya yapılan ama bir türlü verilmeyen faullere neden itiraz etmedi.
Sonunda Başkan da farketti tepki verilmesi gerektiğini (umarım) ve istifa etti kulüpler birliği başkanlığından. Basına ve hakemlere verdiği tepkiyi inşallah kendi teknik direktörüne ve takımına da gösterir.
Kondurmak istemiyorum ama 2.gol Gökhan'ın hatası çok. Yanlış pozisyon aldı ve müdahale edemedi.
İlk yarının son 15 dakikası ve 2.yarının bazı bölümlerinde Es-Es bandosunun çaldığı ve tribünlerin eşlik ettiği aşağıdaki şarkı ve Es-Es taraftarının maç sonundaki eğlencesi sinirlenmekten başka birşey yapmadığım maç boyunca yüzümü güldüren güzelliklerdi.
Ama artık üzülmüyorum. Beter olsunlar, hiçbirşey haketmiyor bunlar.
Geçen hafta Kasımpaşa haketmişti kazanmayı ama bu hafta Eskişehir için bunu söylemek mümkün değil. Bizim takımda bir atraksiyon olmayınca da bu sonuç kaçınılmaz oldu.
Daum 3 değişiklik birden yaptı ama 3 hakkımız daha olsa onları da kullanmak isterdim. Bakıyorum, Semih bitmiş bütün pozisyonları mahvetti, Santos ölmüş topu da kendisiyle birlikte toprağa götürmek istiyor, Topuz ve Selçuk hiç yok, Vederson dersen hiçbirşey yok. Bilica ve Lugano mücadele ediyor, Baroni, Alex ve Gökhan Gönül destek vermeye çalışıyor. Ama hepsi minimum düzeyde. Oyuna ne kadar konsantre oldukları ilk golde görülüyor; korner öncesi herkes elini kolunu sallayarak dolanıyor ortalarda, bir tane topa bakan yok. Sanıyorlar ki onlar yerleşecek, pozisyon alacak da karşı takım ondan sonra kullanacak korneri.
Daum'a bakıyorsun sezon başından beri Santos ile Vederson'u döndürüyor sol kanatta, ikisinden de bu şekilde oynadıkları sürece bir cacık olmayacağı aylar öncesinden belli olmasına rağmen. Bir kere de Özer'i 90 dakika oynatayım orada demiyor. Ama aylardır sahaya sürmediği Uğur'u kurtarıcılardan biri olarak alıyor her zamanki gibi golü yedikten sonra.
Top oynamak da neymiş boşverin canım, binelim son model arabalarımıza akalım alemlere zihniyete birisi dur desin artık. YETER!
Merak ediyorum, yediğimiz ilk golden önce Eskişehirspor ceza sahası önünde serbest vuruş verildiğinde ana avrat söven Rıza Efendi faul olan pozisyon sonrası kornerden gelen golden sonra da aynı küfürleri savurdu mu acaba gözünün önündeki faulü görmezlikten gelen yan hakeme? Yada başka pozisyonlarda hakeme itiraz ederken her kornerde Lugano ve Bilica'ya yapılan ama bir türlü verilmeyen faullere neden itiraz etmedi.
Sonunda Başkan da farketti tepki verilmesi gerektiğini (umarım) ve istifa etti kulüpler birliği başkanlığından. Basına ve hakemlere verdiği tepkiyi inşallah kendi teknik direktörüne ve takımına da gösterir.
Kondurmak istemiyorum ama 2.gol Gökhan'ın hatası çok. Yanlış pozisyon aldı ve müdahale edemedi.
İlk yarının son 15 dakikası ve 2.yarının bazı bölümlerinde Es-Es bandosunun çaldığı ve tribünlerin eşlik ettiği aşağıdaki şarkı ve Es-Es taraftarının maç sonundaki eğlencesi sinirlenmekten başka birşey yapmadığım maç boyunca yüzümü güldüren güzelliklerdi.
Ama artık üzülmüyorum. Beter olsunlar, hiçbirşey haketmiyor bunlar.
4 yorum:
ikinci haftayı da macı izlemeyemeden gecirdik. bu kez dakika skor icin baska mercilere basvurduk, insanın izleyemedigi macın kaybedilmesi sanki daha fazla bir eksiklige isaret etmekte. eskiden bunu stadyumda elinden geleni yapmanın rahatlıgına vururdum simdilerde tv basında totem eksikligine döndüm. bir ben var benden iceri sari laciye bişeyler oluyor...
fenerbahce taraftarlari arasinda, semih in dokunulmazliginin kalkmaya baslamasi guzel. 2 yildir bir tane iyi maci olmayan bir adami, basimizin ustunde tasiyoruz. adamin umrunda mi degil. bir diger dokunulmazligi olan adam gokhan. onun da gidisati iyi degil. 3-5 haftadir yenik duruma dusunce, kahraman olmak icin herseyi tek basina yapmaya ugrasiyor. halbuki pas verse yanina, hersey kendiliginden olacak belki.
futbol takiminin macini her izledigimde icimden birseyler kopmaya devam ediyor maalesef...keza ayni durum erkek basketbol takimi icin de gecerli ama oradaki sorun daha gozle gorunur...
vakti zamaninda bir besiktas maci oncesine acilan "cubuklunun hakkini verenler asla yalniz kalmaz" pankartini gozumun onune getirdikce erkek basketbol ve futbol takimlarinin cezalarina sukrediyorum...
bir süre once yazmistim..takima olan aidiyet duygum gun gectikce azaliyor diye..Bu kesinlikle Fenerbahceye olan sevgimin azalmasi degildi..Futbol takimi ile aramdaki bag gunden gune eriyordu ve geldigimiz noktada koptu...Selim Sirriya gitmek Kadikoye gitmekten daha heyecan verici bir hale geldi..varin gerisini siz dusunun..yakistiramiyorum bu oyuncularin bir cogunu...Onlar Fenerbahceye ait degil..Sayet onlar Fenerbahce'ye aitse ben Fenerbahceye ait degilim... Yanlış anlaşılmasın, sen oynayan oyuncular icin mi bu takimi seviyosun meselesi degil.. Mesele fenerbahcenin kendine yakisani, tarihinin ve geldigi noktanin gereklerini yapabilmesi meselesi.. Bizim sevdigimiz Fenerbahce'de devsirme wedersona yer yok..Orda ozgur cek oynasa ve wederson kadar oynasa yine kotu oynariz ama aidiyet duygumuzu kaybetmeyiz.. Wederson ozelinde yazilan bu bolum bir cok isim icin yazilabilir.. Kazimdan bahsetmiyorum bile; hayatta onun kadar sansli olsaydim sevdigim kadin yanimda olurdu...
Yorum Gönder