Çarşamba akşamı malumunuz hazırlık maçları vardı. TV'de izleme şansım olanlardan italyan kanalında italyanca yayınlanan İtalya-Kamerun maçını es geçip Almanya-Arjantin maçı öncelikli olmak üzere Fransa-İspanya maçını da takip etmeye çalıştım dönüşümlü olarak da olsa.
Arjantin kazandı kazanmasına ama sahaya çıkan ortasaha ile nasıl kazandılar ben de şaşırdım açıkçası. Tabi ki bunda Almanya'nın etkisiz oyununun rol aldığını da belirtmek lazım. Ama dünya kupasında formasını sırtımıza geçireceğimiz Arjantin'in bütün maç boyunca topun kontrolünü Almanya'ya bırakması. Ortasahasının etkisizliği ve yetersizliği ile kağıt üzerinde gayet iyi olan hücum hattının da etkisiz kalması haziran ayı için beni umutsuzluğa itiyor. Gutierrez, Veron, Di Maria ortasahası tam anlamıyla rezaletti. Sağ ve sol kanat yoktu. Veron'un zaten ahı gitmiş vahı kalmış. Gutierrez ve Di Maria'nın yerine bizim Uğur'u koy daha iyi oynar. Burada Diego'nun tercihlerini tekrara gözden geçirmesi gerekir bence. Ne bileyim neden bir Maxi yok kadroda mesela ya da Cambiasso, Riquelme. Diego'nun kişisel çekişmeleri ortasahayı yok etmekle kalmıyor bir yandan da ileri hattın etkili olmasını engelliyor ki; o ileri hattında Tevez, Messi, Agüero, Higuan gibi gerçekten tehlikeli adamlar var. Gutierrez'in bir tek artısı güçlü fiziki özelliklerini kullanarak defansına yardım etmesi. Bunun dışında Heinze, Samuel, Demichelis, Otamendi, Burdisso, Rodriguez'den oluşan defans hattı ilerleyen yaşlarına ve kısıtlı yeteneklerine rağmen Mascherano'nun da onlara katılması ile canla başla mücadele edip Almanya'ya boş alan bırakmamaya çalıştılar. Yer yer sertliklere başvurdular ama gol yemeden maçı bitirmeyi bildiler. Defans yapabilmeleri sevindirici ama kupada Almanya böyle oynamaz.
Kısaca Almanya'ya da değinecek olursak; kağıt üzerinde fena bir kadroları yok ama Avrupa şampiyonasındaki gibi ya da bir önceki Dünya Kupası'ndaki gibi hırslı görmedim onları. Tabi sonuçta bir hazırlık maçı idi ama rakip de Arjantin'di. Defansın göbeği ve hücum hattında 2 Türk oyuncu ile kısmen Türklerin de desteğini alacaktır Almanya kupada. Mesut ileride gayet etkili oluyor yeter ki ortasaha biraz destek versin. Defansın göbeğindeki Serdar'ın daha tecrübeye ihtiyacı var ama yine de Löw onu kupaya kadar hazırlayacaktır eminim. Podolski, Schweinsteiger, Ballack ve Klose'nin etkisiz oyunları Almanya'nın topu ayağında tutmasına rağmen etkili olamamasına ve gol ya da gol pozisyonları bulamamasına neden oldu. Ama yine de Lineker'in söylediği gibi: "Futbol, 22 kişinin 90 dakika boyunca mücadele ettiği ve sonunda Almanların kazandığı bir oyundur".
Kısaca Almanya'ya da değinecek olursak; kağıt üzerinde fena bir kadroları yok ama Avrupa şampiyonasındaki gibi ya da bir önceki Dünya Kupası'ndaki gibi hırslı görmedim onları. Tabi sonuçta bir hazırlık maçı idi ama rakip de Arjantin'di. Defansın göbeği ve hücum hattında 2 Türk oyuncu ile kısmen Türklerin de desteğini alacaktır Almanya kupada. Mesut ileride gayet etkili oluyor yeter ki ortasaha biraz destek versin. Defansın göbeğindeki Serdar'ın daha tecrübeye ihtiyacı var ama yine de Löw onu kupaya kadar hazırlayacaktır eminim. Podolski, Schweinsteiger, Ballack ve Klose'nin etkisiz oyunları Almanya'nın topu ayağında tutmasına rağmen etkili olamamasına ve gol ya da gol pozisyonları bulamamasına neden oldu. Ama yine de Lineker'in söylediği gibi: "Futbol, 22 kişinin 90 dakika boyunca mücadele ettiği ve sonunda Almanların kazandığı bir oyundur".
Gelelim Fransa-İspanya maçına. İspanya FIFA listesinde ilk sırada olmasının sebebini ortaya koyan bir oyun oynadı Horozlara karşı. Fransa'nın kadroya bakıyorum, gayet iyi diyorum ama sahadaki oyun o kadar iç açısı değil malesef. Hele bir de kupaya Henry'nin eliyle asist yaptığı gol ile katılmış olmaları onları herkesin gözünde antipatik yapmışken oynadıkları oyun da kötü olunca Stad de France'da kendi evlerinde oynadıkları hazırlık maçlarında dahi tribünlerden tepkiler yükseldi maç içerisinde zaman zaman. Sadece sağ kanatla Sagna ve ilerde Anelka birşeyler yapmaya çalıştılar ama yetmedi bir gol çıkarmaya ve 2 gole engel olmaya.
İspanya ise kendinden emin. Barça ve Madridliler'den oluşan defans sağlam. Xavi, Iniesta, Alonso, Senna, Busquets, Silva, Fabregas, Navas gibi isimlerle hem güçlü hem de alternatifli bir orta sahaları var. Bizim Güiza da dahil Torres ve Villa ile de hüzum hattında gayet etkili olabilirler. Kulüpler bazında en üst sıralarda yer alan ispanyollar milli takım düzeyindeki şanssızlıklarını Güney Afrika'da kırabilir ve mutlu sona ulaşabilirler. Görünen o ki bunun için en güçlü adaylar şu anda.
İspanya ise kendinden emin. Barça ve Madridliler'den oluşan defans sağlam. Xavi, Iniesta, Alonso, Senna, Busquets, Silva, Fabregas, Navas gibi isimlerle hem güçlü hem de alternatifli bir orta sahaları var. Bizim Güiza da dahil Torres ve Villa ile de hüzum hattında gayet etkili olabilirler. Kulüpler bazında en üst sıralarda yer alan ispanyollar milli takım düzeyindeki şanssızlıklarını Güney Afrika'da kırabilir ve mutlu sona ulaşabilirler. Görünen o ki bunun için en güçlü adaylar şu anda.
Son olarak; gecenin toplu sonuçlarına baktığımızda şaşırtıcı skorlar var denebilir. Fildişi'nin -ki birçoğumuz kupada onları desteklemeye niyetliyken- G.Kore'ye 2-0 ile boyun eğmesi, kupaya katılamayan Senegal'in Yunanistan'ı aynı skorla geçmesi ve yine kupaya katılamayan Bosna'nın Gana'yı 2-1 yenmesi gibi.
2 yorum:
macların bir dakikasını bile izleyememisken buyazı iyi geldi dogrusu.
arjantini izleyesi gelmiyor insanın o da ayri.
malesef oyle. sıkılmadım desem yalan olur almanya-arjantin macini izlerken. bu nedenle sık sık fransa-ispanya macina dondum.
ama yine de ufaktan bir dunya kupası havası vermesiyle boyle yogun mac trafigi keyif verdi.
Yorum Gönder