Fenerbahçe'yi yaşıyoruz ama bu aralar Fenerbahçe'yi yazmıyoruz, yazamıyoruz. Açıkçası içimizden gelmiyor. Sadece Fenerbahçe değil TSL'de son dönemlerde yaşanan olaylar bizi ekranlardan, bloglardan, kağıttan kalemden uzaklaştırıyor. Bir tek Bursaspor'un şampiyonluk yürüyüşü bir futbolsever olarak beni heyecanlandırıyor. Dün akşam Bursaspor-Denizlispor maçının ardından yarım saate yakın yayını takip ettim. Futbolcuların tek tek tribünleri dolaşmasını, şampiyon olmuşçasına sevinmelerini izledim. Verdikleri demeçleri dinledim. Konuşmalarındaki heyecanı hissettim. Sonra bir an kendimi onların yerine koydum. Futbolcuların, Ertuğrul'un ya da herhangi bir Bursaspor taraftarının ya da Bursalı'nın. Heyecanlandım. "Neden olmasın" düşüncesi hoşuma gitti. Ve bütün yeşil beyaz olanların bu mutluluğu sene sonunda yaşamalarını diledim.
2-3 haftadır zaten benim şampiyonluğa dair herhangi bir ümidim kalmadı. Şampiyonluğu rafa kaldırmıştım. Arada kazansak ve hala matematiksel olarak şampiyon olma şansımız olsa da benim için bunun hiçbir önemi ve değeri kalmadı artık. Hatta olmamayı bile ister oldum. Neden mi? Hakettiğimizi düşünmüyorum da ondan. Ne futbolcular, ne yönetim, ne teknik heyet, ne de belki biz taraftarlar yeteri kadar haketmedik bu sene şampiyonluğu. Futbolcularımız terlerinin son damlasına kadar mücadele etmediler çoğu zaman. Teknik heyet ne yapacağını bilemedi, kimi ne zaman oynatacağını, kimi ne zaman değiştireceğini bilemedi. Yönetim desen olmayan transfer politikaları ile avuttu bizi, yeri geldi kendilerini kurtarmak için Aykut'umu attılar aç kurtların önüne, kendi beceriksizliklerini örtbas etmek için uzun konuşmamaların ardından saman alevi parlamalar yaşadılar. Haklıydılar belki bazılarında ama ne faydası ne anlamı vardı zamanında olmadıktan sonra. Şampiyon olup bütün bu eksikliklerin, plansızlıkların, sorunların üzerinin örtülmesini istemiyorum. 3 yıl şampiyonluk sözü yerine, şampiyon olmadan 3-5-10 yıl sonra her anlamda güçlü bir Fenerbahçe olacak sözlerini duymak istiyorum.
Evet öncelikle kendimizden başladık eleştirmeye. Kendimize, oyuncumuza, teknik ekibimize, yönetimize bakmalı, çuvaldızı kendimize batırmalıyız. Ama sadece kendimiz değiliz bu sene şampiyonluğu Bursaspor'un almasını istememin sebebi. Bizim kadar kötüydü diğerleri de. En az kendimize batırdığımız çuvaldız kadar onlar da hakediyorlar büyük bir iğneyi. Gittikçe iğrençleşen kişiler ve yapılar var futbolumuzun içinde. Saçma sapan demeçler verenler, tribünden adam atanlar, maça döner bıçağı ile gidenler, sahaya girenler, hakedene cezasını vermeyenler, ligden düşmeyenler, düşürülmeyenler, sahası kapatılmayanlar, kapatmayanlar, çifte standardın dibine vuranlar, köşesinde oturup herkesi yönlendirmeye çalışan ama aslında kocaman bir sıfırdan ibaret olanlar, hayal satanlar, kulübü kendinin sananlar, bir kulübü satıp diğerini alanlar, kendini yere atanlar, topu eliyle alanlar, korner olan topa aut diye bir yerlerini yırtanlar var. Futbol bu, içinde herşey var. Güzel bir topuk pası, ara pası kadar arkadan müdahaleler, formadan çekmeler de var. Olacak da elbette ama onun da bir sınırı, fazlası olduğunda bir dur diyeni olmalı.
Bütün bu olumsuzluklar değil elbette Bursa'nın şampiyon olmasını dilememe sebep. Kimileri Fener olmayacaksa kimse olmasın dese de, kimleri Cimbom olmasın da kim olursa olsun dese de, ben ille de ve sadece Bursa olsun diyorum. İlk dörtteki üç büyüklere bakıyorum ve hiçbirinin bu sezon şampiyonluğu hakedecek kadar olmadıklarını görüyorum. Sonra üç büyüklerin önündeki Bursa'ya bakıyorum. Mütevazı bütçeleriyle Kayseri'den Antep'ten daha güçlü daha sağlam olduklarını görüyorum, her anlamda. Kadrolarının daha genç olmasıyla, teknik direktörünün antipatik olmamasıyla, yönetimiyle, taraftarıyla hatta hatta şehrin sahip olduğu futbol kültürüyle Bursa'nın Türk Futboluna yeni bir soluk getirmesini, tekere çomak sokmasını, bu mutluluğu yaşamalarını diliyorum ve gerçekten hakettiklerini düşünüyorum. Belki de en çok "Dar Alanda Kısa Paslaşmalar" filmindeki amatör ruhlu Bursalıların, Hacı'nın, Serkan'ın, Eski Dokuz Niyazi'nin, Torba Suat'ın sevinmesini istiyorum.
Yolunuz açık olsun.
Yolunuz açık olsun.
11 yorum:
ertugrul benim icin ligdeki en antipatik ve Fenerbahce kompleksi tavan yapmis teknik direktordur...ama onun disinda 3 asagi 5 yukari ben de yazdiklarindan cok da farkli dusunmuyorum...
Benim favorim lig basindan G.Antep'di, onlarin sampiyon olmasini istiyordum,ama olmadi :( iyi bir teknik kadrolari var, onumuzdeki yil icin bence sampiyonluk yarisi kizisacak,Genclerbirligi ve Gaziantep benim favorilerim, iki takimin da teknik adamlari cok iyi ve Cavcav da teknik direktor ile sozlesmelerini uzatti ve arkasinda durdu bence basari boyle gelecek, artik 3 buyukler istemiyorum, herkes ciksin dise dis futbolunu oynasin,
bana o kdr antipatik gelmiyor. fatih terimler bulent uygunlar gordukten sonra.
aslinda anadolu takimlarinin bu seneki performansi birkac tanesi disinda gayet iyi. tabi donem donem ciddi dususler de yasaniyor (kimler yasamadi ki) ama yine de ligin gecen senelere gore daha keyifli ve surprize acik oldugunu soylemek mumkun sanirim. en azindan son haftalara 2 den fazla sampiyon adayi ile giriliyor.
ve sonucta bu surec bir anadolu sampiyonu cikaracaktir zaman icerisinde.
cikarmasini da istedigimizi hep soyluyoruz herkes soyluyor. bunu sampiyonluk sansimiz hala devam ederken birkez daha soylemek istedim. gercekten istedigimi gostermek adina belki de.
Çok güzel bir yazı olmus diego, gayet icten ve anlasılırLakin benim bursa'da sempatik bulduğum tek şey tribundeki sarı lacivert atkılar ve Ozan İpek'tir. Yine de derinlerde bir yerde bir manipülasyon var sanki. İfade edebilirsem yazarım.
aslinda dun aksam yazi uzerine dusunurken aklimdan gecen tek futbolcu ozan ipek ti. ama senin dusundugunun aksine sempatik buldugumdan degil antipatik buldugumdan :))
bence ozan konusunda bir manipülasyon var. hakkini yemeyelim dun guzel bir gol atti ama abartildigi kdr basarili olmadigini dusunuyorum ben.
gerci es-es li doga hakkinda da boyle dusunuyorum ama cogunluk benim dusuncemin aksi yonunde gorus bildiriyor onun da farkindayim :)
ama bunlar derinlemesine bilgi sahibi olarak sahip oldugum fikirler degil malesef. ilk izlenim tadında daha cok.
Ben Ozan İpek'in inanılmaz bir performans gosterdigini dusunuyorum. yetenek olarak tabi ki bir Capel değil ama saygıya deger bir yukselis var karieyerinde.
Batman belediye- k.maras- buca- bursa.
2006 'da batman belediyedeymis bu arkadas. daha ne olsun.
konuya biraz oryantalist yaklaşıcam. diego çok güzel bir yazı yazmış ama tarjeta'nin ertugrul'un antipatikligi konusunda soylediklerin katiliyorum. bir diger katildigim konu ise eger bursa'dan bir transfer yapılacaksa sercan ve volkan sen'den once alinnmasi gereken kisiler ozan ipek ve turgaydir.
asure gibi birsey cikti ortaya:)
fenerbahce kompleksi oldugunu bilmiyorum ertugrul un. bunun disinda tabiki digerleriyle bir kıyaslamaydı antipatik olma konusu.
illa ki basarili bir performans gosteriyor ozan ipek, gostermis. guzel bi cikis yapmis 3-4 yılda. ben de adam bombos demiyorum zaten sadece brz abartildigini dusunuyorum.
turgay a birsey diyemem ama sanırım sercan ı ya da volkan sen i ozan ipek e tercih ederim.
ozan ipek'i ilk yaridan beri soyluyorum zaten, dun attigi golle de zirve yapti medyatiklik anlaminda...
bir de soylemeden gecemeyecegim,fenerbahce ile ayni ligde mucadele eden bursaspor'a "yolunuz acik olsun" demek bana pek uyan bir durum degil...
arkadaşım; o filmdeki amatör bursalıları hepsi öldü; onların yerinede en iyi bildikleri şey istanbula gelip olay çıkarmak, küfür bağırmak olan teksas geldi. Eski dokuz niyaziye, hacıya, torba suat'a canım feda ama Bursa'dan günahım kadar hazzetmiyorum...
olay cikarmak ve senin buna olan itirazin :)
ne gfb ne ultraslan ne carsı ne teksas ne gecekondu ne de diğerleri bu konuda sütten cıkmıs ak kasık değil. hatta sen ben hicbirimiz degiliz.
o zaman hic taraftarı olmayan yada en az taraftari olan takim sampiyon olsun kanka.
ama olmasın diyorsan olmasınlar seni mi kircaz:)
en azından amator bursalıları anmıs olduk der geceriz.
Yorum Gönder