17 Aralık 2008 Çarşamba

Siyah-Beyaz-Şampiyon-Acar

Gecen hafta bayram dolayisiyla memleketteydik. Memleket de Manisa-Kirkagac. Kavunuyla ve Jandarma Komanda Alayiyla meshurdur. Memleketteki arkadaslar sagolsunlar yalnız birakmadilar, boyuna kahveye cagirdilar, biz de gidip king oynayip yoklamamizi verdik. Derken yine gecen carsamba ogleden sonra kahvede toplanmisiz, kinge dordu bulmusuz, rifkiyi yememeye kasarken bizim oranin amator takiminin oyunculari kahveye toplandi. Daha sonra takimin antrenoru, baskani ve onceki yillarda takimda oynamis, yasini basini almis birkac abimiz de kahveye geldi. Ilk sozu baskan (onceki yillarda takimda oynamis, kaptanligini yapmis, iyi bir santrfor olan Levent Abi) aldi. simdiye kadar kisitli imkanlarla bu takim icin ellerinden geleni yaptiklarini, donem donem maddi sorunlarla karsilasip odemelerde sorun yasadiklarini ama su anda boyle bir durumun olmadigini, takimin zaman zaman cok iyi oynadigini ama son macta kendilerini hayal kirikligina ugrattigindan bahsetti. Bu arada bizim takimin ismi Acaridman. Renklerimiz siyah-beyaz, 3. ligin bir altinda bulunan amator ligde mucadele ediyoruz. Liglerin isimleri konusunda yeterince bilgi sahibi degilim, kusuruma bakmayin zaten liglerin isimleri surekli degisiyor. Yani amacimiz eski adiyla 3. lige cikabilmek. Takim su anda 2. durumda, 2 hafta once lideri yenmisler ama sonraki hafta alt siralardaki kolay bir rakibe yenilmisler. Baskan da konusmasinda dedi ki; takim bazen oynadigi futbolla (ozellikle lideri yendikleri mactaki) kendilerini 3. lige cikma konusunda umutlandirip bazen de oynadigi futbolla (son macta oynanan oyun ve alinan maglubiyet) kendilerini hayrete dusuruyormus. Ama onemli olan takim olabilmek, iclerindeki amator ruhu koruyup yeterince mucadele etmekmis. Aslinda baskan amator ruhun onemiyle ilgili baya birseyler soyledi. O, bunlari soylerken; aklima 'Dar Alanda Kisa Paslasmalar' geldi. Icimden dedim ki: ''Baskan, bosver amator ruh hakkinda konusmayi, koy suradaki televizyona Dar Alanda Kisa Paslasmalari, gorsunler amator ruhun ne oldugunu, gorsunler Torba Suat'i, Haci Abi'yi.'' Neyse baskan konusmasini bitirdi sonra antrenor ve eski futbolcu abiler de birseyler soylediler ve takim bayram sonrasi ilk antreman icin stadin yolunu tuttu. Biz de mac gunu ve saatini ogrenip, son ikiyi almayalimla oyunumuza devam ettik.
Bu arada hafta boyunca belediye hoparlorunden macin oynanacagi gun ve saatle ilgili anonslar yapildi. Takimimizin taraftar destegine ihtiyaci oldugu bu anonslarda tekrar tekrar soylendi. Biz de mac gunu geldiginde, takimimiza destek, amator ruha saygi icin tribundeki yerimizi aldik.
Şimdi birazda stadimizdan bahsedelim.


Fotolardan goruldugu gibi stadimizin uc tarafi acik ve tek bir bolumde yaklasik 2 bin kisilik bir tribunumuz var. Bir kale arkasi okul tarafina bakarken, bir kale arkasi parka bakiyor. Tribunlerin karsisindaki alanin arkasi da kamyon otoparki. Tribunlerde simitcisinden midyecisine ne ararsaniz var.

Bir tek Yukari Mahalleden Roman (Cingene) kardeslerim yoktu bu sefer macta. Roman diyorum cunku onlara Cingene dediginiz zaman cok kizarlar ve hakaret olarak kabul ederler, biz Cingene degiliz Romaniz derler. Bu arkadaslar maclara davul zurnalarla gelip tribunlere renk katarlar fakat bu macta yoktular sanirim Fener tribunleriyle yonetim arasindaki anlasmazligin bir benzeri onlarla Acar yonetimi arasinda da var. Neyse maca donersek, rakibimiz Kemalpasaydi. Bizim takimda zamaninda mahallede beraber top oynadigim iki arkadasim oynuyor. Birisi kaptanimiz Yunus, digeri de Kasap Kaya'nin (rahmetli Kaya Abi iyi insandi, iyi de futbolcuymus toplara kaya gibi vururmus) oglu Emrah. Zaten ilk onbirde Kirkagacli iki oyuncu var, diger oyuncularin cogu Akhisarspor'un altyapisindan yetisme. Maci ilk yarida attigimiz bir, 2. yarida attigimiz 2 golle3-0 kazandik. Daha da farkli olabilirdi ama forvette yetenksiz bir Junior Hakan Sukur vardi. Aslinda hazirlik maclarinda izledigim cok da begendigim bir forvetimiz vardi ama gecen hafta kirmizi kart gormus, bu macta izleyemedik onu.

Bir de bizim ilcenin bazi cazgir taraftarlari vardir, onlardan bahsetmeden olmaz. Bu kisiler maclari rakip takimin yedek kulubesinin arkasindan izlerler. Ya rakip takimin antrenoruyle, ya rakip takimin artist bir oyuncusu varsa onunla ya da hakemle ugrasirlar. Zamaninda yine bizim Acar'in bir macina gitmistim. Rakip takimdan Bekir isminde bir oyuncu bir onceki sezon mac bitiminde sortunu indirmis tribunlere dogru. Tabi bir suru olaylar cikmis sonra. Sonraki macta herkes Bekir'i bekliyor sahaya ciksin diye. Derken Bekir cikti sahaya, bizim bu cazgir taraftarlar basladilar ''İ.ne Bekir, anani da getir'' diye bagirmaya. Mac boyu da butun tribunler eslik etti bu tezahurata.
Tekrar maca donersek 3-0 gibi net bir skorla maci aldik. Mac bitiminde takimimiz alkislarla tribunlere geldi. Karsilikli ''siyah-beyaz-sampiyon-Acar'' cekip, futbolcularimizi soyunma odasina yolladik. Amator mactaki hirsi, mucadeleyi ve ruhu gormenin sicakligiyla da evimin yolunu tuttum.

2 yorum:

Tarjeta Amarilla dedi ki...

Hocam renkler falso...

HoAmca dedi ki...

eline saglık or-ka cok guzel bir yazı olmus, demek ki amatorun ruhu da tum yurtta aynı:)

not: romanları kusturmeyin