18 Aralık 2008 Perşembe

Hikâye Nasıl Başladı II - Romantik Kanaryalar

Romantizm bizde Fenerbahçelilik gibi, doğuştan sahip olduğumuz ancak varlığını zaman içerisinde fark ettiğimiz bir olgu. OR-KA kardeşim hikâyeye kendi açısından başlamış ben de kendi açımdan devam edeceğim, en başından başlayarak. Kim bilir sonra belki başkaları da kendi açısından devam eder.

Dedim ya romantizm bizde doğuştan vardı ancak zaman içerisinde fark ettik romantik olduğumuzu. Tıpkı Fenerbahçeli olduğumuzu sonradan fark ettiğimiz gibi. Sağolsun mahallemizin abisi HoAmca tuttu elimizden. Öğle vakitleri buluşmaya başladık tarihi Ulus heykelinde. Oradan 19 Mayıs stadının yolunu tuttuk, elde nevaleler, mümkünse kuşe kâğıttan yapılmış konfetiler, tükürüklü köfteler, atkılar, bereler. TSYD, Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık kupaları, derken 1.Lig maçları.

Henüz okumamıştık Can Kozanoğlu’nun “Gençler Deplase Olun” kitabını ancak zamanı gelmişti artık İstanbul’u deplasman tadında yaşamaya başlamanın. Unutulmayan ilk derbi, ilk İnönü ve İstanbul macerası, Daniel Amokachi’ye karşı Jay Jay ve Uche.

Romantizm bunun neresinde bu nostalji demeyin, bütün bu yürüyüşler gelişler gidişler sırasında o kadar çok ki defterlere yazılan şiirler, şarkı sözleri, güzel gözleri…Bir de biskrem…

Derken tanıdık ama bambaşka AA buluşmaları. Üniversite ateşi, neden olmasınlar. Afişler, buluşmalar, gelmeyenler…Heyecanın hayali, hayalin, hayal kırıklığının romantizmi. Bildik bir insanla yeni bir ilişki, Manisalı Raistlin’in dediği gibi, önde gideni ve arkadan geleni, sanki yağmur altında söylenen “beraber yürüdük biz bu yollarda romantizmi”


Sonra yıldızlı bir Abant akşamında üstünde sarı lacivert ile “Saçlarına yıldız düşmüş koparma anne” romantizmi. (Ki hikayenin en başından beri eşlik etmektedir adaş bana). Bak işte biri daha çıktı karşına acılara tutunan, odası kireç tutmayan.

Güzel bir forumumuz vardı diye bahsi geçmişti ya o forum bize bir de dost hediye etti muhabbete dahil olduğunun ikinci gününde, Çatı’daki bayraklı standın ardından.

Sonra Çiğdem’e giderken bize gelen biri daha. Aslında belki de onu bıraksanız Çiğdem’e değil de Babil’e gidiyordu çöl güzeli Leyla’sını aramaya. Oysa Tarjeta da biliyordu Aşk’ın İstanbul’da olduğunu. Katıldı aramıza ama illa tutturdu Naz Gıda’ya uğramadan gelmem diye. Orda da bulduk bir yolcu. Naz Gıda hancı, Alkolik yolcuydu. “Hancı şarap getir”…Bir tane de Trabzon sevdalısı buldu bizi sonra, boş otobüsün en arka koltuğunda yerini almak, Owner olmak için arıyordu irtibat telefonundan beni. Yolcular Romantikler çoğaldıkça yönetsel zorluklar baş gösterdi. Artık bu kadar adama bir de Reis gerekti. O da geldi buldu sonunda bizi. Bizi de mutlu etti arkasında bağırmak, resmini cüzdanımızda taşımak, özlediğimizde bakıp hasret gidermek…

Bir otobüs dolusu romantizm başlıyor BJK maçıyla. Sonra Yozgat’a, Konya’ya giderken devam ediyor. Gidenler bilirler en tatlısı İnönü romantizmidir, nağmelerin inlediği, sevginin güzel olduğu ;) Hikaye birçoklarıyla devam etti ve ediyor. Tabi ki nereye gidersek gidelim romantizm bizle birlikte geliyor, bizi yalnız bırakmıyor. O kadar ki gözyaşı olup yağmura karışıyor siyah beyaz bir Kadıköy akşamı “bu taraftar sizinle gurur duyuyor” diye haykırırken. Hatta en son kendini benim düğünde gösterdi, nikah salonu değil sanki İtalyan tribünleri…


Ne de olsa 80 kuşağıyız, sokak aralarında Maradona olmak gibi Fenerbahçeli ve Romantik olmak da doğuştan içimizde vardı. Biz de olduk…

7 yorum:

Tarjeta Amarilla dedi ki...

sonunda be diegom...hosgeldin...

or-ka dedi ki...

cok guzel bir yaziyla gelmissin, hosgelmissin kankam:)
hikayenin kurgusu super olmus, yardimci oyunculari iyi katmissin hikayeye. artik yonetmeni (A.A.) de bekliyoruz aramiza:)

Alkolik dedi ki...

ellerine saglık dasgin...

Diego dedi ki...

A.A. ya davet gonderdiniz mi ki ?
siz de sagolun gencler
burdaydik ama yoklama veremiyorduk :)

Tarjeta Amarilla dedi ki...

ev sahibine davet mi olurmus...gecen cumartesi bjk-ankaragucu macini izledik birlikte, AA suan icin izlemekle yetiniyor... ;)

Alkolik dedi ki...

AA açığını kolluyodur bu bloq organizasyonun şimdi...gerektiği yerde gerekli mudahaleyi yapıp, buraya renk katacaktır:))

AA dedi ki...

O,kanadı kırık bir kuş oldu. Ama kimseler görmedi başka bir renk sevdiğini.