31 Ocak 2010 Pazar

Es be rüzgar...

Sivas'ta düdük çaldı, maç bitti; bir ruzgar yaladı yanagımızı... ama ürkek... öyle ılık bir bahar rüzgarı değil Moda sahillerine vursun ... Az biraz serin, bu havada ısıttı da, mayısa üşütebilir...
Evet gelen giden yok; yonetim bizi kandırmaktan baska is yapmamış aylarca, ya da yapamamış... En güvenilir ve sevilir kocaman adamlar bile küçücük hesaplara alet edilmiş sanki... İfade mahçup , içerik ezberden... Biz bu takıma güveniyoruz...

Keşke en başından güvenseydiniz... Deniz aşırı ülkelere topçu izlemeye gideceğinize, çubukluyu hali hazırda giyenlere hürmet etseydiniz. Madem güveniniz onlara, ilkin de onlara anlatabilseydiniz bunu. Anlatsaydınız... Anlasalar...
Bugün Topuz o topu taca yollamasa, Daum'u ve bizi çıldırtmasa; Deniz o pası atmasa... Semih öyle vurmasa... Evet , sövecektik. Ama sonrası Boral resitali, sonrası Sevilla sessizlik... Yazılan oldu işte, Deniz hayatının pasını verdi, Semih gereğini yaptı. Ekran başında totemler bile yalan oldu digiturk sagolsun... bir semih yakaladı o topu döndürdü maçı... En kara sevdalısı, en arabeski bile zarif , naif ve de estetik bir bağ kurmuştur bugün renklerle... 5-1 değil bir açılımın kaderi idi Sivas'ta sahadaki... Herkes dönüp baktı kendine . Selçuk bir Güngören, Deniz stoperde 19 Mayıs, Özer keşfedilmeyi bekleyen çalışkan orta saha, Boral bir şampiyonlar ligi performansı sergiledi. Semih'in dublesi kadayıfsa , Gönül'ün sola çekip golü bulması kaymaktı bugün. Tadından yiyemedim ben bu pazarı. Bir tenhada can cananı buldu.

Bugün çubukluya dalıp da gitmeyen varsa bizden değildir, lo... Ali Bilgin dahil kardeşimizdir artık; madem bu sezon bizi mahkum ettiniz, en rutubetli damınızda en içli şarkıyı söylemek de bize düşer... Aşık'ız biz , Romantik'iz. İçimizi ısıtan, bizi sarmayalayan, ama en çok da titreten o forma... elimizi ayağımızı tutmaz eden, bizi saptıran da saptıran, nihayetinde yola getiren o renkler... O tarih, o hatıralar... Ama ille de o forma... Kodamanlar, ve hatta kocamanlar değiştiremez sevdanın yönünü... Siz varken de yokken de önce o forma... Sağolsun gençler , bugün gördük devasa ateşler yanmış.
Sivas'ta düdük çaldı, maç bitti; bir ruzgar yaladı yanagımızı... ama ürkek... öyle ılık bir bahar rüzgarı değil Moda sahillerine vursun ... Az biraz serin, bu havada ısıttı da, mayısa üşütebilir... ama üşütmesin... sarsın... bilmem ki Fener şampiyon olmuştur esmeden rüzgar... Şimdi esen kıytırık bir meltem değil o rüzgar olsun... sallasın dalları; çınarlar , çamlar sarsılsın...
hele bizi savursun gerisi kolay...

Hiç yorum yok: