HoAmca'nın daveti üzerine haftalar öncesinden planladığımız Amasra gezisini sonunda geçtiğimiz hafta sonu gerçekleştirebildik. HoAmca, müstakbel eşi Eowyn, ben ve Cukor cuma günü öğleden sonra düştük yollara. Yaklaşık 4 saatlik bir yolculuktan sonra Amasra'ya ulaştık akşam yemeği saatlerinde. Eşyalarımızı bıraktıktan hemen sonra ayağımızın tozuyla Çeşm-i Cihan'da barbun ve mezgitlerimizi sipariş ettik. Yanında illa ki Amasra salatası. Hoş sohbet muhabbet devam etti gece boyunca. Skoru takip edecek kadar da olsa gözlerim biraz uzakta olan tv de oynanan gs-bursa maçında.
Ertesi gün açık havada olmasa da denize nazır edilen kahvaltı ile başlıyor bizim için. Ardından HoAmca'nın rehberliğinde ufak bir panoramik şehir turu. Tavşan adasındaki olmayan tavşanları görmeye çalışırken çaylarımızı yudumluyoruz. Ardından kaleden iniş yolunda turistik malzemelerin satıldığı dükkânlarla dolu sokağa girmeden önce şehir hoparlöründen anons yapılıyor. Amasra Spor'un maçı saat 14'te şehir stadında :)
Hanımlarda olur dedikten sonra şehir stadının yolunu tutuyoruz. Biraz zor da olsa stadı bulup maçın başlamasını bekliyoruz. Ancak, sahadaki takımlar düşündüğümüz gibi A takım değil, B takım. Seramoni, kale top seçimi derken maç başlıyor. Stattan ayrıldıktan sonra ismini öğrendiğimiz karşı takım (Polis Gücü) ilk yarıyı 1–0 önde kapatıyor. Polis Gücü'nün forveti genç çelimsiz gibi dursa da hızlı ve çevik. Buna karşın ev sahibi Amasra Spor daha organize ataklar yapmasına rağmen gol bölgesinde etkisiz. Sadece bir net pozisyon var bütün tribünlerin gol diye ayağa kalktığı. Ama şut yan direkte patlıyor. Tribünler beklediğimiz gibi bomboş değil. Yatağından kalkıp gelmiş amcalar ve gençler var.
İlk yarının bitmesiyle stattan ayrılıyoruz. Programda Çakraz var. Gidip karadeniz pidesi ile karnımızı bir güzel doyurmak istiyoruz ancak sanırım henüz sezon Çakrazlılar için başlamamış, zira moteller lokantalar kapalı. Tekrar dönüyoruz Amasra'ya. Akşam Canlı Balık-Mustafa Amca'nın Yeri'ndeyiz, menüde yine balık var.
Ertesi sabah kahvaltıdan sonraki ufak iskele gezintisinden sonra dönüş yolculuğumuz başlıyor. Ancak Amasra'ya giderken kullandığımız güzergahtan farklı olarak dönüşte Safranbolu üzerinden yol alıp Safranbolu'yu da gezme imkanı buluyoruz. Tarihi dokusuyla, kapalı çarşıyı andıran çarşısıyla, safranıyla, saat kulesiyle, müzeye çevrilmiş cezaevi ve vali konağıyla Safranbolu'da yine HoAmca'nın rehberliğinde 2-3 saatlik panoramik bir şehir turunun ardından yola çıkmadan önce bir restorana oturuyoruz.
Saatler 16'yı gösteriyor. Fenerbahçe Ülker- Efes Pilsen Basket maçı var ekranda yemek eşliğinde. Biraz da ağırdan alıp maçın 3 periyodunu izliyoruz. Yolcu yolunda gerek zira akşamda Kayseri-Fener maçına da yetişmemiz gerek diyerekten yola düşüyoruz tekrar, 3. periyot sonundaki farkın 14-15 civarında olduğuna güvenerek. Ancak yolda HoAmca'nın babası sayesinde yapılan canlı bağlantı ile maçın uzatmalara gittiğini ama sonunda gülen tarafın biz olduğunu öğreniyoruz.
Kayseri-Fener maçının ilk yarısının bitmesiyle giriyoruz Ankara'ya. Tabi bu arada radyodan maçı takip etmekteyiz ve 0-2'lik skor içimizi rahatlatıyor :)
HoAmca nisandan itibaren askerde olacak ama biz onların yokluğunu aratmayız sanıyorum Amasra'ya gidip gelme konusunda. Davetleri ve eşlik ettikleri için teşekkür ediyoruz kendilerine, bu güzel hafta sonu gezisi için.
7 yorum:
Selamlar,
Oralara kadar gidip bir öğün balığıda Cide Gideros'da iki kadeh rakı eşliğinde yememeniz büyük kayıp,zira kimbilir birdaha ne zaman yolunuz düşer oralara,gideceğiniz 55 km yoldu sadece...
Sevgi ve Saygılarımla,
Çeşm-i Cihan,ismini bölgeyi fetheded osmanlı padişahın koydugunu biliyormuydunuz. Oraya atıyla ilk geldiğinde Ceşm-i cihan burası olsa gerek diye buyurmus kıymetli devletlümüz..Padişah ta yalnış hatırlamıyor isem İstanbulu bizanslılardan alıp biz müslümanlara emenat ederek, şehrin bugünkü halinin en büyük sorumlusu olan F.S.Mehmet:)
maç iyi gitmiş araya..
bilmiyordum ama aynen oyleymis.
Fatih Sultan Mehmet Han, hayranlığını şöyle dile getirmiş Amasra için: “ Lala, Çeşm-i Cihan (Yeryüzündeki Cennet) bu mudur ola?”
Bu vesileyle kendisini ve İstanbul'un manevi fatihi denilen hocası Akşemsettin'i rahmetle anıyorum. Allah rahmet eylesin, mekanları cennet olsun.
alkolik e de teşekkür ediyorum bilgi için.
eline saglık diego guzel bir yazı olmus, biz de davetimizi kabul edip yoldaslık ettiginiz icin tesekkur ederiz, lakin tam da fatihin bu cumleyi soyledigi iddia edilen tepede iken aktarmıstım sana bu bilgiyi ama rehber dinlenmemis demek ki:) bundan sonra ucretini alıcam o zaman dinlersin:)
oldukca guzel bir haftasonu oldu benim icin, kimsenin sofrasından alkol , hos sohbet, ve dostluk eksilmesin... sonbaharda iskorpit yemeye de gideriz artık.
yolumuz duser yolu tarif eden olursa:)
tunchay kardesim de hos gelmis
Amasra'ya ilk seferimiz olduğu için Cide'ye vakit ayıramadık ayrıca rehberde uyarmadı bizi :) ama bir dahaki sefere onu da programa dahil ederiz umarım.
HoAmca şimdi hatırlıyorum hayal meyal bahsettiğini o tepedeyken ama manzaranın güzelliği karşısında kulağımı sana fazla verememişim sanırım.
tamam sonbaharda iskorpit yemeye gidiyoruz.
Yorum Gönder