7 Şubat 2011 Pazartesi

Haftasonu Notları...

- İlk olarak Şeytan'ımız Rıdvan Dilmen'e geçmiş olsun dileklerimizi ileterek başlayalım. Keyifli dönülen Manisa deplasmanı akşamında ondan gelen haberle önce üzüldük sonra da durumunun iyi olduğunu öğrenince derin bir oh çektik.

- Manisa deplasmanı demişken oradan devam. Maç için Manisa'ya gidemeyince biz de Manisalı'ya gidelim deyip Or-ka ve eşinin nazik davetini geri çevirmedik. HoAmca, Alkolik, Diego ve ben, eş katılımlarıyla birlikte 10 kişilik mini bir tribün atmosferi yarattık ekran karşısında. Misafirperverliklerinden dolayı Or-ka ve eşine bir kez daha teşekkürler bu vesileyle de.

- Maç öncesi hepimizin ortak görüşü ilk 2 haftada alınan 6 puanın anlamlı hale gelmesi için bu maçtan mutlak galibiyetle tamamlanması yönündeydi. Yenilen golle yaşanan moral bozukluğu, ardarda gelen gollerle yerini sevince ve gelecek haftalar için de bol bol umuta bıraktı. Ama maç sonrası yine herkesin dillendirdiği bir konu vardı ki o da bu 3 haftada alınan 9 puanın daha da anlamlı hale gelmesi için önce Kayserispor maçının ardından da İnönü deplasmanının kayıpsız atlatılması gerektiği. Hele de ligin 2.yarısına 9 puan farkla önde giren Trabzonspor, Fenerbahçe stresinden kendi kendini yemeye devam ederken, önümüzdeki 2 hafta çok ama çok kritik.
Trabzonspor'un temsili yan aynası

- 14 Şubat'taki Kayserispor maçı öncesinde ise olası bir Kayseri yolculuğu görünüyor ufukta pazar günü. Olası diyorum çünkü yollara düşüp düşmememiz Fenerbahçe erkek basketbol takımının Spor Toto Türkiye Kupası 8'li finallerinde göstereceği performansa bağlı, eğer rakiplerini geçip finale kalırsa takımımız biz de tribündeki yerimizi alacağız. Biletlerimiz cebimizde, gözümüz Fenerbahçe'de.

- Madem konuları bağlaya bağlaya gidiyoruz, öyle de devam edelim. Basketbol dedik; haftasonu TBBL All Star organizasyonu gerçekleştirildi Dünya Şampiyonası sonrasında unutulan Ankara Arena'da. Gidip gitmemek konusunda zaten tereddütlüyken bir de Saras, Ukiç gibi isimlerin olmayacağı açıklanınca en ufak kalkıp gidesim gelmedi kendi adıma. Sonrasında televizyondan ara sıra göz atarken de iyi ki de gitmemişim dedim zira All Star'dan çok Yeteneksizsiniz Türkiye kıvamında bir organizasyondu.

- Organizasyon yalnızca tarih olarak değil saat olarak da yanlıştı. Fenerbahçe, Efes Pilsen, Galatasaray ve Karşıyaka hem ligde hem de Avrupa bu denli sık maç yaparken ve Türkiye Kupası da kapıya dayanmışken hiçbir takım oyuncusunu feda etmek, hiçbir oyuncu da kendini riske etmek istemez. Saat olarak bakıldığında da hem kadın voleybolda Fenerbahçe'nin Galatasaray'la oynadığı derbiyle hem de futbolda Trabzonspor'un Antalya maçıyla çakışan All Star bir de Melih Gümüşbıçak'ın saçmalamalarıyla iyice çekilmez bir hal aldı. Benim açımdan organizasyondaki tek sevindirici olay ise Ömer Onan'ın 3 sayı yarışmasını kazanması oldu.
- All Star'la çakışan Fenerbahçe - Galatasaray kadın voleybol derbisinde ise 3-0'lık skorla gülen taraf bir defa daha kızlarımız oldu. Final 4 öncesinde hafta içi maç yapmamayı fırsat olarak görüp yükleme antremanları yapan takımımız özellikle set başlarında zorlandıysa da maçı set vermeden kazanmasını bildi. Bir de rica da bulunalım yeri gelmişken, evet bu tatlı mavi formalar çok yakışıyor kızlara ama yine de bir derbi maçında giyilmesi gereken forma her zaman sarı lacivert çubukludur. Daha önce de erkek voleybol takımı da ligin ilk yarısındaki Galatasaray derbisinde benzeri bir hataya düşmüştü. Umarım bundan sonraki karşılaşmalarda taraftarın önem verdiği bu konuya dikkat edilir.

Hiç yorum yok: