2 Ekim 2011 Pazar

Fenerbahçe 4 - İBB 2

Biraz hareket olsun...

Maçın ilk yarısına dair bizim adımızı olumlu herhangi birşey yoktu malesef. Maçın böyle devam etmesi durumunda 2. yarıda işimizin çok zor olacağını düşünüyorduk ki soyunma odasının dönüşünde 2 değişiklik vardı ve tam da olması gereken değişikliklerdi. Semih ve Orhan Şam'ın yerine Bienvenu ve Sezer'in oyuna girmesi maçta ibreyi bizim lehimize çevirdi. Böylece sağ kanat işlemeye başladı, sol kanat rahatladı. Hareketli Bienvenu sayesinde Alex'e boş alanlar kalmaya başladı. Goller de arka arkaya geldi sonrasında. 3-0'dan sonra normal olarak düşen konsantrasyonu İBB hemen cezalandırdı. Bu da onların ne kadar tehlikeli bir takım olduklarını gösteriyor ki geçen senenin üzerine koydukları bu seneye yaptıkları başlangıçtan belli oluyor zaten.

Kısa kısa notlarla bitireyim:
- Orhan Şam'ın hala tedirgin olduğunu hissediyorum. Kendine güvenini kazanması için biraz daha zaman ihtiyacı var bence. Ama bu arada stoperde de denenebilirdi belki Bekir'in yerine. İhtiyaç durumunda alternatif olması açısından.
- Stoch'un banko ilk onbirde olması gerekiyor bence. Ayağında top tutabildiği hem de adam eksiltebiliği için hem topun bizde kalmasında ve oyunu rahatlatmamızda hem de ataklarda etkili olmamızı sağlıyor. Ayrıca, gol sevincini taraftarla paylaşması süperdi.
- Sezer yeni transferlerden sahada en rahat olanı olarak gözüktü bana. Geçen haftalarda oynadığı on dakika ve bu haftaki bir devrelik performansına göre söylüyorum tabi. Basit, sakin, rahat ve risksiz oynuyor. Biraz daha süre alırsa ekstra katkıları da olabilir. Aslında Emre'nin olmadığı bu dönemde daha fazla süre alsaydı Emre'yi yedekleyip yedekleyemeyeceğini görmüş olurduk.
- Stoch yerine çok daha fazla yorulmuş ve sakatlıktan yeni dönmüş olan Topuz oyundan alınabilirdi. Aykut'un sahadaki kadronun birşeyler yapmasını beklemeyip 2.yarının başında değişikliğe gitmesi iyi ve gerekli bir hamleydi.
- Cristian 2.yarının iyilerindendi.
- Gökhan Gönül'ün yeri sağ bektir.
- Yobo defansın reyisidir.

5 yorum:

Bolat dedi ki...

Aykut? hocam yanlis anlamayin ama bence Aykut Kocaman icin sadece Aykut demek cok sik degil.

Diego dedi ki...

@Bolat
niye kusura bakayım senin fikrindir, saygı duyarım.
yine de, şık değil derken neyi kastediyorsun veya daha fazla ne bekliyorsun ve sadece aykut'tan sen ne anlıyorsun emin değilim ama senin bu postunun üstüne benim de sana "ne yani mahmut mu diyelim" diyesim geldi :)

Bolat dedi ki...

esprili yorumun icin saol keyiflendim.

sundan dolayi: aykut futbolcuyken soylenebilecek bir seydi, soyluyorduk da. Ama teknik direktor oldugu zaman bir isim, onun tasidigi bir tuzel kisilik ve buna mukabil gosterilmesi gereken bir saygi var.

Fatih Terim'e "fatih" denildigini duymadim ben. Mustafa Denizli icin de oyle. Senol Gunes e Senol diyen de yok.

Sota ya hala Sota diyor basin mensuplari bence bu da onlarin bir ayibi.

Aykut Hoca veya Aykut Kocaman dir bence taraftarin diline yerlesmesi gereken.

Diego dedi ki...

ben bunu bi saygı gostergesi olarak gormuyorum yada en azindan bu yaziyi yazarken gormedim. fatih terim ya da senol gunes in onune veya sonuna da bir sifat ekledikten sonra soyadlariyla hitap etmenin bi onemi yok benim açımdan :) şota ya daha cok saygı duyuyorum açıkçası.
aykut'a ise ne kadar sahip cikip saygı duydugumu gecen sezon bası yasanan surecteki yazılarımdan gorebilirsin ama gerek yok :)

Guest dedi ki...

Taraftar için hocalara yada fulbolculara saygı genelde başarılı oldukları zaman oluyor :)